Selamlar. Eski bir yazım olduğu için açıkçası önce biraz rötuşlar kısaltırım diye düşünüyordum ama orjinalliğini bozmamaya karar verdim. Eh artık bu kadar yazıyı okursanız geri dönüşünü de almak isterim 😀 Şimdi konumuza geçelim;
Müzik listelerini oluşturan parçalara baktığımızda onlarca yabancı çalışma görmek mümkün.
Peki insanlar neden anlamadığı bir dildeki müziği de kendi dilindeymişcesine sevebiliyor ?
Müziği asıl sevdiren; içerisinde barındırdığı duygu yoğunluğundan tutun da kliplerde kullanılan en ince ayrıntılara kadar bir çok etkeni yapısında bulundurmasından kaynaklanıyor.
Bu içeriklerden en önemli rolü oynayan ise müziğin tınısı oluyor. İçerisinde geçmişinize ait gerek kültürel, gerek duygularınızı doldurabileceğiniz, gerek ise kendinize ait anlamlar yükleyebileceğiniz bir çok müzik tınısı, hayal dünyanızda şekillenerek size istediğiniz Dünya’nın kapılarını aralatıyor.
Müzik, tüm düşüncelerini seslerle anlatan bir dildir.
Ve bu dilin anlaşılır olması için, birbiriyle tamamen bağlantılı içinizdekileri dışa vurabilecek bir tını olması gerekir.
Öyle ki; hiç tercih etmediğiniz bir müzik türü bile sırf size tınıların yansımaları sonucu duygu yoğunluğu yaşamanızı sağlıyorsa, sizi kendisine bağımlı yapabilir.
Baskın müzik türü seçimleri ise, tamamen kişiliğinizle doğru orantıda ilerlemektedir.
[section label=”Acının Muhteşem Tadı”]
Acının Muhteşem Tadı
Hüznü sert veya yumuşak bir dille/tınıyla yansıtan müzik türlerinin toplumlarda geniş yer bulmasının sebebi ise insanda harekete geçirdiği duygusal boşalmalar.
Tınının beyinde yürüdüğü yollar o kadar geniş bir yelpazeye sahip ki; kalp hızından, kan şekerine ve hatta kişinin kaygı seviyesine kadar etkisi bulunmaktadır.
Hüzünlü bir müziği dinlemek; sizi ruhsal bir bunalıma sokmasından çok, kalp ritminizden, gözyaşlarına kadar en ince ayrıntıya kadar muhteşem bir etki yaratarak bir duygusal rahatlama evresine sokar.
Bu nedenle tüm toplumlarda barınan bu “duygusal müziğin tınısı” her zaman en etkili silah olarak kalacaktır.
[section label=”Hislerin Ötesinde”]
Hislerin Ötesinde
Dinleyici tek bir müzikle o kadar aşırı duygu yoğunluğu yaşayabilir ki, sayfalarca anlatmak mümkün değil. Duygusal yoğunluğu(tabi ki illa hüzünlü tınılar içermesi gerekmiyor; hareketli bir pop şarkısı da olabilir, bir jazz klasiği de, bir opera kesiti de hatta gayet sert ritimler içeren bir metal müzik de) bünyesinde barındıran müzikler tıpkı;
seks gibi, uyuşturucu gibi veya yemek gibi beyindeki haz merkezine büyük etki sağlıyor.
Zekice düzenlenen inişli/çıkışlı ritmik yapı, gerilim yaratan ve gevşeme sağlayan bu duygusal karmaşıklığa insan beyni direk tepki veriyor.
Ve her müziği insana sevdirebilen, kişiden kişiye değişiklik gösteren bir zirve noktası insanların o müziği severek tekrar dinlemesini sağlıyor.
[section label=”Frekansların Etkileri”]
Frekansların Etkileri
5000-8000 hz. arasındaki yüksek frekansları içeren müzikler beynin, günün yorgunluğu ve stresini azaltarak kendisini tekrar şarj etmesini sağlıyor.
Ve bu aralıktaki yüksek ses frekansları bir Mozart eserinde büyük ölçüde yer alıyor. İnsanların klasik müziklerle kendini deşarj etmesi de bu yolla mümkün oluyor.
Her frekans aralığı insanda başka etkiler bırakabiliyor. Bir insanın müziğin söylendiği dilden çok, tınılardan aldığı haz da bu ölçüde artıyor.
[section label=”Müziğin Anlattıkları”]
Müziğin Anlattıkları
Her müziğin kendi içerisinde barındırdığı karmaşık yapılar ve dili, insandan insana da farklılık göstererek bir çok şey anlatabiliyor.
Sert bir müziği dinlemek, kimi insan için duygusal karmaşasını dışa vurmasını sağlayıp deşarj olmasını sağlarken, kimi insan içinse bambaşka anlamlara gebe olabiliyor.
Beyninizin müziğe yüklediği anlamlar ile müzikler şekilleniyor ve sizin tarafınızdan da o şekilde yorumlanıyor.
Örnek vermek gerekirse dünyaca ünlü endüstriyel metal grubu Rammstein’ın bazı parçalarına göz atmakta fayda var;
Mein Teil: Kanibalizm
Heirate Mich: Nekrofili
Mann Gegen Mann, Bück Dich: Homoseksüellik
Tier: Ensest İlişki
Bestrafe Mich : Mazoşizm
Klavier : Cinayet
Eifersucht : Kıskançlık
Du Riechst So Gut : Koku Sapkınlığı
Weisses Fleisch : Pedofili
Feuer Frei, Hilf Mir, Benzin : Piromani
Rein Raus, Te Quiero Puta, Pussy, … : Cinsellik
Feuer Und Wasser, Weisses Fleisch : Tecavüz
Zwitter : Çift Cinsiyet
Ich Tu Dir Weh : Sadizm
Stein Um Stein : Saplantı
Laichzeit : Zoofili, Ensest İlişki
Parçaların işlediği konular belli olsa da; kimine göre şarkı sözleri bu olayların kurbanı halindeyken, kimi insanlar için şarkının öznesi halini alabiliyor. Kimine göreyse
sözleri atlayıp, tınıya odaklanarak bir duygusal deşarj yolunu açabiliyor.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!