2012 yılında TÜİK ’in verilere göre Türkiye’de 601 bin çocuk statüsünde işçi çalışıyor. 2016 yılında çalışan çocuklar, 709 bin rakamına ulaştı. Bugün ise 2 milyona dayandı. Çalışan çocukların %78’i kayıt dışı gözüküyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), ulaştığı sonuçları paylaştı. Paylaşılan verilere göre; 7 milyon çocuk, maddi sıkıntılar yaşayan ailelerde yeşermeye çalışıyor. 23 milyona yakın nüfusta 7 milyon kişi, 3 çocuktan birinin maddi sorunlarla büyüdüğü gerçeğini gözler önüne seriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 1994 – 2012 yıllarını incelediğinde, çalışan çocuklarda en büyük iki problemi tespit etti: Yoksulluk ve işsizlik. Bu çocukları, okullarda değil sokaklarda görmemizin en büyük iki nedenidir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) raporuna göre, tüm dünyada 73 milyonu “tehlikeli” işlerde olmak üzere halen 152 milyon çocuk işçi bulunuyor.
Kader mi Bedel mi ?
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Nazlı Baydar tarafından “Türkiye’de Erken Çocukluk Gelişim Ekolojileri” (TEÇGE) çalışması sonucunda; maddi durumu daha iyi olan ailelerin bebeği, maddiyatı daha düşük bebeklerden 700 gram fazla doğuyor. Doğduğu ev, kaderi veya ödeyeceği bedeli olmakla yükümlü çocuklar yetişiyor. Sokakta gördüğümüz her çocuk için elimizi taşın altına koymadığımızı unutmamamız gerekir. Dünya’nın herhangi bir yerinde bir çocuk kutlayamadığı doğum gününü dinlememeli, babası işçiyken hak ettiği tatile gidememek zorunda kalmamalıydı. Çözüm, kamusal alana yapılacak yatırımdan geçiyor. Bugünlerde korona virüs ile mücadele etmekte zorlanan ülkeler, sağlık konusunda kamulaşmaya gitmek zorunda ve gereğini yapıyorlar. Dünya’da çocuklara eğitim verebilecek ve güzel gelecek hazırlayabilecek yeteri kadar kurum yok gibi görünüyor. Afrika’nın bağrında doğan bir çocuk ve Avrupa’nın en gelişmiş kentinden güzel bir geleceğe daha yakın olan çocuk arasındaki fark, nereden kaynaklanıyor? Sorunun sistem ile alakalı olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
Aynı Karede Farklı Hayatlar
Fotoğrafta daha çok gülüşüyle ön plana çıkan kız, ailesiyle yurt dışına gezmeye giden bir günde çekildiği fotoğraf olarak akılda kalmıştı. Gülüşleri altta kalan, mavi gözlü ise gülüşüne cam olarak gördüğümüz tezgâhına sığdırdı. Elindeki son simit satılmıştı, o akşamlık mutluydu. Doğduğu coğrafya mı kaderi? Bahane bulmak istersek çok da zorlanmayız diye düşünüyorum. Senin suçun yok çocuk, hepinizin bir nebze eşit olduğu dağların ve uçurumların olmadığı topraklarda görüşmek dileğiyle.
Bitmedi daha sürüyor o kavga
Ve sürecek
Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
Adnan YÜCEL
Yazar: Cihan Peker
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!
Anlamlı ve bilgilendirici yazı icin teşekkürler.
Değerli vaktinizi ayırdınız biz teşekkür ederiz.
Güzel bir konuya değinilmiş. Teşekkürler ☑️
Bir diğer güzel konuda görüşmek dilegiyle.
Türkiye’nin sorunlarından bir tanesi de çocuk işçilerimiz dir onların da diğer çocuklar gibi çocuk olma hakları vardır bu güzel bilgi için teşekkürler