uyuyamıyorum.
karanlık olsun diye kapattığım stor perdeleri aydınlık olsun diye yukarı çekiyorum, ellerim perdenin yanından sarkan ipte. başım dönüyor.
duvara yaslanıyorum.
yere çöküyorum.
yavaş.
ne zaman yaslansam bir şeye yere yığılıyorum.
sokak lambasının turuncu ışığı vuruyor iki oda evime.
balkonda çiçekler susuz.
küllük yaptığım salça kutusu ağzına kadar dolu.
burada hava soğuk.
hava buz.
yatağıma dönüyorum.
hızlı.
karşı binanın boş pencerelerine takılıyor bakışlarım.
birileri daha var, yalnız.
uyuyamıyorum.
oğlum yok.
adresim kayıp.
hala yatağın sadece sol yanına yatıyorum.
boynumda geçmeyen bir kas sıkışması.
yuttuğum ilaçlar ağrıyı kesmiyor.
bir şeyleri yutmuş olmak günü kurtarmıyor, hele geceyi.
boğazımda kalıyor ilaç, ben kapsül kullanamam. 3-4 bardak su içiyorum. olmuyor. boynumu geriye atıp içmem lazım boynum geri gitmiyor.
hiçbir şey geri gitmiyor.
köpekler bağırıyor, acı.
davulcu geçiyor, yorgun.
şeker yeme diyor, sigara içme, üzgün.
bırak bunları, kararlı.
uyuyamıyorum.
solum sağıma, sağım soluma yabancı.
arkama yastık koyuyorum, fazla yalnız.
saatin tik-takları musluğun damlayan suyu kadar can sıkıcı.
kim bilir kaç gün önce astığım çamaşırlar kurumuş, sahipsiz.
parmaklarımı kütletiyorum, sesli.
ses olsun diye.
müzik açıyorum, uyuyamıyorum.
kırk metrekare alanda kırk adım atıyorum, uyuyamıyorum.
kendimi yoramıyorum.
fazla işsizlik, kötü.
yastığa başını koyduğu anda uyuyanları düşünüyorum,
hiç özrü dilenmemiş hataları,
çarşafı bozulmamış yatakları.
boynumda bir acı.
bilincim uyuşuyor.
uyuyakalıyorum
gün doğuyor.
adresim kayıp.
meryem koçuk
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!