Evrenin en büyük sıkıntısı insandır. Meâlen: yerel kullanıyoruz beyni. Çünkü beyin
kafatasında değil özünde. Beyin her yerimizde
Her bilgi kayıtlı değil örneğin çünkü gereksiz. Gerektiğinde bilgiyi çağırıyor. Bilmediğini bile
biliyor. Ancak insan yerel kullanıyor beyni çünkü beyni organ sanıyor.
Gözü de organ sanıyor. Elini de.
Oysa organlarımız da insandır ya da mekan ya da zaman. Göz görmüyor örneğin çünkü göz
her yerde çünkü her şey her yerde. Dokunmak yok. El yok. Bir masaya değemezsin çünkü her
şey titreşim. Değdiğini sandığın titreşimi masanın.
Atomlar hiçbir zaman değemez birbirine. Bu yüzden, kimse kimseye sarılamaz özünde ya da
öpemez. Ve bu yüzden, kimse kimseyi sevemez. Çünkü atomlar gibi değemez birbirine hiçbir
duygular. Aşık da olamazsın. Aşkın titreşimine eremezsin. Erersen Eren olursun. Bu sefer de,
aşka ihtiyacın kalmaz. Çünkü aşıkın aşka ihtiyacı olmaz. Bu yüzden, her şey eksiktir. Bu
yüzden, eksik hisseder insan. Bu eksiklik doğumla başlar. Doğmak = atılmak anne karnından ya da ana karından.
Ana karın = evren. Atılmak. Düşmek. Evrenden düşmek = gözden
düşmek. Kovulmak. Cennetten kovulan melek = Evrenden kovulmak = kendinden kovulmak.
Büyük eksiklik. Tam olamama. Tamamlanamama. Bu yüzden, insan en büyük sıkıntısıdır
evrenin.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!