Hem erkek hem de kadın, kendisini taciz eden, göz ardı eden ya da yoksun bırakan anneye saldırır. Ama kadın, bu annenin kendi kadın bedeninde içselleştirdiği ya da kendi anneliğinde bulduğu biçimine saldırır.
Acaba sapkın annelik kavramını ve diğer sapkın kadın davranışlarını kadın bedeninden ve bu bedenin doğal tutumlarından kaynaklanan ayrı ve tamamen farklı bir psikopatolojiye göre kavramsallaştırmak, neden bu kadar zor?
Erkekler, sapkınlığa penislerini yitirme korkularıyla baş etmenin yolu olarak başvurduğu için; kadınlar, sapkınlıkların onlar için erişilmez olduğu bir durumda bırakıldılar. Bu sava göre, kadının penisi olmadığına göre farklı bir tür Ödip kompleksi ve hadım edilme kaygısı olmalıydı. Böylece ”Penisi olmadığı için kadınların cinsel sapkınlıkları olamaz.” görüşü, çok az sorgulandı.
… cinsel aşırılıklar, hem anneyi hem de kimlik duygusunu yitirme tehdidiyle ilişkili amansız korkulara karşı manik bir savunmadır.
… kadınlara doğru tanı konamamasının nedeni, kısmen, toplumun anneliği yüceltmesi, anneliğin herhangi bir olumsuz yönü olabileceğini kabul etmemesiydi.
Ergenlik çağına geldikten sonra, bir daha çocuk olamazsınız ve anne olduktan sonra yeniden tek bir birim olamazsınız. (Bibring ve ark. S.13)
Kadın zihnine atfedilen gücün azlığına karşın, kadın bedenine ve kadınlığa acı bir güç atfedilmiştir.
Penis kıskançlığı, sapkın kadınlarda da büyük bir sorun olabilir. Ama acaba bu yine de erkek anatomisinin bir parçasına duyulan özlemin ifadesi midir? Zaman zaman geçmişte hayali olarak yapılan kötü şeyleri onarma amaçlı simgesel bir edim olarak, anneye bir bebek verme tutkusunu gerçekleştirememenin yarattığı derin früstrasyonu* da ifade edebilir.
Chasseguet-Smirgel’in kadının sevgi nesnesi olarak babasını beklemeye zamanı olduğu için, sapkınlığın kadınlarda erkeklere oranla daha az yaygın olduğu görüşüne katılmıyorum. Sapkın kadın, bekler. Ama babasının sevgisi için değil, yaşamının çok erken bir döneminde karşılaştığı aşağılanmanın intikamını almak için bekler.
Anneliği, kimi kadınların sapkın davranabileceği gerçeğini dışarıda bırakacak kadar körü körüne yüceltirsek, ne anneye ne çocuklarına ne de genel olarak topluma yardım edebiliriz.
*früstrasyon (doyumsal doygunluk): Kişinin içgüdüsünde arzuladığı istekleri doyuma kavuşturamayarak el çekmesi.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!