biçimsiz, kavruk
bir hiç kadar boş
selamı var insanlığın
kimseden sakınmadığı
ancak sen başkaydın
sen
ortak nefeslerin özgürlük marşı
güneşli günlerin müjdesine aşık
fırtınada endişeye mahal bırakacak kadar
küçük ve savunmasız
tam da bu yüzden haykırılması gereken
ve geç kalınmış bir şarkısın
birkaç kuruşluk tokluğun arkasında duran
riyakarların kanlı coğrafyasında
canhıraş bir umutsuzluğun yangınına
seyirci kalanların tam ortasında
kinlenmediği anları yok sayarcasına yaşayanların
şaibeli sofrasında
sen bambaşkaydın
özlemden muaf
yoklardan hayallere dalgın
topraktan ümit var ama halsiz
ama geri kalan her şeye dargın
tüm dillerde tartışmaya kapalı
ve kavram tanımayan bir ıstırabın eseri
her şeyden emin, saf, gerçek ve muallak
sen bambaşkaydın
onlar konuştuğunda
ağızlarının içindeydin
dillerinin ucunda, biliyorum
bilmez olaydım
biliyorum.
sen bambaşkaydın çocuk
sen çocuktun
ölmeni istiyorlar-dı
biliyorum.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!