açıldığı halde aşılmamış yol uğradığında yolcuya
ziyaretin kısas’ı makbuldür diyerek vicdanı ile cüretini baş başa bırakıp
beni gördün, beni gösterdin fakat yürütemedin ayakları
yoktun fakat işaret edilen her noktada bir kendini bulmuşluğa,
işaret edilen her yeri evine benzetme çabası ve her evin alçısına geçerek
yolun bölünmüş bütün uzantıları sirayet edecek yolcuya.
haliyle, vücudun ağırlaştığı anlarda yüklü taşıtlarla dönülür kavşaklar
şeritin ortası seçilir boşlukta bu aşikâr, varılacak durak aşk olsa da vasıtası kâr
kapının çalmayan tarafında biriken ince uzun parmaklar ve ince uzun yollar bir vücut çıkaracak uzuvlarımdan
artık yürüyemeyeceğim fakat başka ayaklar sallayacak beni başka yollarda.
yönelime irade karışmamışsa idaresi zor olacaktır yönetimin
bölüş ve parçalanış
yapbozun önümüze serdiği resimdeki kesik damarlara tekrar tutunma mecburiyeti
beni sizler yarattınız umarım yaradanı aratmazsınız
beni sizler yarattınız umarım kendimi aratmazsınız korkusuyla bir daha parçalanma
gitmeler kadar kolay olmayan gelmeler çekimlenir burada: bu geçmiş zaman hikayesi
her gelecek geçmişinden çekinir bu tarihin rivayeti
yani rehavetin yeri hazırlanırsa erkenden yeryüzünde
doğduktan sonra doğrulmamız zaman alacak fakat sonunda emekleyecek her yetişkin.
baktığında
kâle alınmayan kale olunca kırık duvarlarının ardında
bataklıkta onu aşabilmek için gösterilen gayretin görünmez olduğunu bilerek
yer, çekimine mağlup olarak kendi yalnızlığına çekilecek.
hayatın hayalarını ovaladıkça çıkması beklenen ecinne
sürüklerken ecele, kulaçları tersine atmak dikine yüzmek
deriyi bu şekilde incelterek derinlerden yüzeye yani köyümden havai kentlere
diz çökerek ya da oturtarak dizlerime,
ya pakt ya da annemin boğazındaki o yavrum tümörü
annemin boğazındaki o yavruların terörü silinmedikçe dizelerimde
bir vücut, artık çıkacak uzuvlarımdan
artık üreyemeyeceğim fakat başka ayaklar sallayacak yavrularımı başka ağızlarda.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!