Ben Jandarma Kıdemli Başçavuş, Hayri Duru. Yirmi iki yıldır bu şanlı üniformayı taşımaktayım. Van’ın Çatak ilçesine bağlı Narlı Jandarma karakolunda görev yapıyorum. İki yıl önce askerliğinin bitmesine yirmi beş gün kaldı diye havalanıp,beni dinlemeyip emirlerime uymayan askeri tokatlayıp buraya sürgün edilmekten hiç pişman değilim. Karakol komutanı Teğmen Arif Durmaz bu sene geldi iyi bi adam. Ankara’da iki sene görev yaptıktan sonra buraya atandı. İlk geldiğinde üç ay alışamamıştı buraya kolay değil ana kucağından memleketin en ücra köşelerine gelmek. Şimdi iyi gerçi alıştı buralara. On üç kişilik komando er timi, üç şoför, iki muharebeci er, bir astsubay, iki uzman jandarmayla karakolda görev yapıyoruz.
Muhabereci er Sivaslı Mehmet birden yanıma geldi “Gomtanım! 156’ya bi ihbar geldi. Büyükağaç’ta bi ceset varmış!”
Karakol komutanına bilgi verip, biri şoför yedi askerle zırhlı araca binip olay yerine gittiğimizde kafasında balta yemiş cesedi gördük. Kötü vaziyetteydi askerler, birer birer dışarı kusmaya çıktılar. İlk incelemede göründüğü kadarıyla otuz beş- kırk yaşlarında kirli sakalları kan içindeydi yüzü. Kusmaya gitmeme gerek var mıydı? Tutabilirdim kendimi biraz daha. Yüzüne dikkatli bakınca adamı tanıdığımı fark ettim. Bir iki ufak dizide, sinema filmlerinde figüran olarak oynayan bir adamdı. ‘Yazık olmuş’ diye geçirdim içimden. Kim ne isteyebilirdi ki bu adamdan? Elime eldiveni takıp çevreye bir göz atmaya başlayacakken bir ses :
“Komtanım hayırdır ne işin var senin burada?”
Kafamı bir çevirdim kafasında balta, yüzü gözü kan yatmakta olan adam ayaklanmış bana soru soruyor. Refleks olarak elimi silahıma attım, mermiyi namluya sürdüm tam onu vurmak üzereyken elini havaya kaldırdı:
“ Dur komtanım ölmedim diye sen mi öldürcen beni?!”
“Noluyor lan burada!”
“Komtanım yeni bi diziden rol teklifi geldi sahnenin sonunda başıma baltayla vuracaklar. Role çalışıyordum dedim bari anama da şaka yapayım bakayım ne yapacak diye.”
Silahımı kılıfına koyup kafasına parmağımı değdirdim,kana benzeyen sıvıya parmağımla dokunup dilime götürdüm.
“Ketçap lan bu?”
“Hee komtanım başka ne olacaktı! Anamın sizi arayıp buraya kadar yorcağını bilsem yapmazdım valla”
Adamı ensesinden tutup dışarı sürükledim. Bu adam canlıydı ama onu dışarda o halde gören yaşlı bi amca kalbini tutarak devrildi yere. Köylüler başladı feryada figana “ölü dirildi ölü dirildi “ diye. Başladılar bizi taşlamaya kendimizi eve zor attık, beş dakika sonra dışarısı sakinledikten sonra geri dışarı çıktık bi köylü elinde tüfek üzerimize geliyor:
“ Olum dur napıyorsun?”
“Komtanım kaçın siz ben bu hortlağı vururam.”
“Arkadaş bu ne? Yaşadığımı her gören, bana silah çekiyo; ulan ölmemi isteyen ne çok insan varmış! Vedo,dur oğlum film için bunlar. “
Kaşım açılmıştı atılan taşlardan. Topladım askerleri bindirdim arabaya, rolünüzün de filminizin de diye söve söve gün batımına doğru karton bardaktan çay içe içe karakola doğru gidiyoruz.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!