Uyuyorsun,
Bir memleket göz bebeklerinde uyuyor
Derin derin nefesler alıp vermekte ıslak toprak
Ormanın birinde,
Bütün börtü böcek yosunların yönünü takip ede ede
Ulaşmaya çalışıyor
Sen uyurken kafanda beliren sarı yıldız tozlarına…
Uyuyorsun sen daima
Düşlerin, henüz sönmüş bir mumdan tüten incecik duman bazen
Bazen alevden bir damla..
Çoğu zaman milyonlarca güneş demeti
Horoz şekerlerini eriten..
Yapay gölgeler, kesik iklimler, karanlık film senaryoları..
Hatalar insanlar için miydi bazen?
Korkmak neye dahildi mesela?
Kum saati kaçı gösterirdi,
Sabırsız korkuları tam boğazına gelmişken..
Sen daima derin uykularda…
Pencerenin altında bir it dalaşıdır sürüp gidiyor,
Sesleri görüyor musun rüyanda?
Dişlerini sıktığını görüyorum
Gerisi hep bir pandomima..
Sahi,
Neler görüyorsun uykularında
Henüz keşfedilmemiş notaları mı,
Haritada çizilmemiş en işsiz yolları mı?
Var olmanın dayanılmazlığı ağırlığı mıydı, yoksa hafifliği mi?
Uyuyorsun,
Bir memleket uykuda seninle..
Güneyinde kumdan fırtınalar
Kaç köşeli uykuların,
Hangi köşesinden kovulsan
Öbür köşeye sığınıyorsun..
Kirpiklerine kar taneleri düşmeye başlamış
Belli ki aylardır buradasın,
Dört mevsimi görmüş yaprakların..
Toprağında geçmiş yazlardan kalmış kuru tohumlar…
Düşlerin çocukların düşleri kadar aydın
Bazen sokak lambaları sönünceye kadar,
Unutuyorsun yutkunmayı .
Düşlerinde bazen milyon damla güneş,
Horoz şekerleri bu sıcaklığa nasıl dayansın?
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!