[youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=tDlJqBNiqZg” autohide=”0″ autoplay=”1″ hd=”1″]
AYNALARDA RESMİ MAKAMLAR İÇİN ORKESTRA
dalı esmer bir ağacım
budağımda baykuşun kanı var
sorular taşıdım bunca yıl cevapsız
kara kaşlım giyotin bakışlım
başını düşür ömrümün
boynum sana kıldan ince…
kör bir yalnızlıktı gözlerimde hüküm süren
çekildi tırnaklarım dibine kadar aktı yanılgı
çadır giydirilmiş kentlerin içinden usulca geçtim
mosmor ve kaskatı şarkılar söyledim
heybetinden korktum “tanrı dağları`nın…
çürüklerini döktü bulutlar bağırdım
yüzümü yırttım şehir meydanlarında
ben açım aç sana aç!
pasımı sildi tuz ruhu serpilmiş kadınlar
çığlığımı büyüttü pembe gagalı borazan kuşu
duymadı devlerin kulakları patlayan sesimi…
suskunluğum fırladı dövülmüş namlu yarıldı
alaycı bir bakış yeniden yoğurdu etimi
lakin ben bir düşün öğrencisiyim,
bir öpüşün belletmeni
ömrüm bundan ibaret
üstelik bildirisine katılmıyorum insanların…
sorun sırtını güneşe dayayan topal karıncaya
o her şeyi biliyor bir damla suya bakıp
içinde bana karşı buzdan bir dağ var
ne aşa bildim ne etrafını dolaşabildim
bunda kimin suçu var…
herkes kendi içinde yaşamaktan yorgun
herkes kendi içine mahkum
ademoğlu düzenin kurusun…
ruhumu etine sarmayan kadın
kimler sorumlu kuruyan dallarımdan
kimler döktü köküme siyanür
susuzluğunu yutkundu uykusunu yitirdi deniz
kim bilir gecesi ne kadar tuzlu…
tanrı’yı yüce kılmıyor evrenin sonsuzluğu
ya da insanı onurlu bir yere taşımıyor uzay mekiği
diline ağıt düşmüş bir annenin suskunluğuyum
başım gündüzden daha eğik gece yarıları
artık herhangi bir sevincin sahibi değilim
unutun beni aranızda…
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!