can kenarlı günler, alakarga ve çiftkuşları
‘’ gibi’’yeşerirdi örsül kıyısında şehrin
kaymaksarışın hayalleri ardından
geçiyor posası çıkmış şaraplı
bağırtlak sokaklardan
ve ay kırık damlıyor geceden
yağmurlarında hüzne bulanışlar
birazcığı yenmiş kederin
merdivenlerinde bakınışlar
tekmelemeler ardınca
kağıt mendil kutularını
ağlak taççiçekli
keşke peronlarında
ve zaman kıvrım dakikalar ip gibi çekiyor kolumdan
ve nice ayrılıklara gark oluyor eller
ardından vakitsiz kentlerin birinde soluyor hüsran
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!