Çakıl taşları ile büyüyor içimdeki
lahana bebek
Tüm yanılgılarım için affet Allah’ım
tadında yalnızlıklar köşesi tasarlıyorum
kartondan kesilmiş papatyalar ve
gramafon kağıdından buruşuk
bir yaşlılık arefesiyle
Annemin lahanaya iç diye sardığı yorgunluğunu
tütün diye sarıp tüttürüyor
kıraathanedeki bıyıklı amcalar
Çamur rengi musluk suyuna
şikayet ediyor iken mahalle eşrafı
Bebekler ölüm kokuyor
ana kucağında Afrika’da,
bir alo kadar uzağımızda iken
damacanalarca su,
dem vuruyoruz ödemlerimizden,
siyasiler ve detoks diyetlerinden.
Duyar kasacak kadar güçlü
değilsem de içimi sızlatıyor
köklerinden ansızın kesilen ağaçlar
Bozuk paralarımla Halley almak için
plastik terliklerimle bakkala koşturduğum
çocukluğuma oranla daha fiyakalı
dertler ediniyorum.
Lacivert salçalı ekmekler
veriyorum çocuklara rüyalarımda
yeşil timsahlı bisikletime binişim
ve düşüşüm geliyor aklıma,
güldüğü için çamura buladığım
sümsük komşu kızına ve kendime
Ama en çok da burnuma kadar inen
simsiyah kahküllerime gülüyorum.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!