[youtube url=”https://youtu.be/QV5u4GA8uMI” autoplay=”1″]
Boğazıma mıh gibi saplanan
bu aşkla savaşmaktan bitik düşüyorum.
Kalbimi delip geçen, uykusuz bırakan
katilimi serbest bırakıyorum.
Günleri, haftaları, ayları
saymak dahi istemiyorum.
Ömrümün en güzel zamanlarında,
kalbimi bu bok çukurunda unutuyorum.
Mesela, çöpçüler sabah beşte iş başı yapıyor,
Bakkal Mustafa amca altı buçukta
dükkanı açıyor,
sokak lambaları da yedi kırkbeşte sönüyor.
Bütün bunları, seni beklerken öğreniyorum.
İlkbaharda kuşlar misali
mutluluktan uçuyorum,
Yazın, denize girip kulaç atıyorum
Sonbahar yaprak dökerken
Kışın matemimi yaşıyorum.
Seni anlatanlar olunca sağır oluyorum,
Anlatmamı istediklerinde ise dilsiz kalıyorum.
Mutsuzluktan doğan bir hikâye olduk seninle
Bir gün olsun, gözlerim mutluluktan dolmadı.
Sen bilmezsin
Kaç tane çiçek soldurdum arkandan,
Kaç tane kağıt yaktım yokluğunda.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!