YEMEK EDEBİYATI/ Bölüm I:
[youtube url=”https://www.youtube.com/watch?v=wsjf-youIJM” autoplay=”1″ hd=”1″]
Sevgili okurlarım, artık her Pazartesi sizlerle “ Yemek Edebiyatı “ köşesinde buluşacağız.
Yemek Edebiyatı köşemizin bu haftaki ve ilk konuğu, geleneksel mutfak anlayışımızı bir tık zorlayacak olan bir isim. Pek değerli alkışlarınızla konuğumu çağırıyorum, karşınızda :
“ Pesto Soslu Cevizli Yeşil Salata! “
“ Nerede kaldı o çocukluğumuzun portakal kokuları ile bezenmiş, sobanın üzerinde kuru fasulye pişirdiğimiz akşamlar? “ dediğinizi duyuyor gibi kulaklarım.
Ne soba kullanan kaldı artık ne de ‘çin çan’ oynayan çocuklar, varsa yoksa sanal bir dünya ve hayat telaşı.. Sobanın uğraşından kaçıp kalorifer peteğine bir yaslanmışız ki, sanki anamız sıcak elleriyle okşuyor bizi akşam üstlerinde usul usul.
Her neyse, şimdi tarifin olmazsa olmaz malzelerini vererek başlayalım:
SOS için malzemeler:
- 1 diş sarımsak,
- 1 tatlı kaşığı mayonez
- 1-2 tatlı kaşığı pesto sos
- 5 yemek kaşığı yoğurt
- 1 tatlı kaşığı nar ekşisi
Salata İçin Gerekli Malzemeler:
- Kırmızı yahut beyaz lahana turşusu ( ikisi de yok ise, bir parça lahanayı doğrayıp tuzla iyice ovarak da kullanabilirsiniz. )
- Sebzeliğinizde var olan her tür yeşillik (dereotu, maydanoz, marul, roka vb.)
- 1 sap taze soğan
- 2 adet ceviz
- 1 küçük parça haşlanmış tavuk
- 1 adet biber
*** Kesinlikle domates kullanmayınız, salatayı sulandırır!
Dilerseniz tarifine geçelim sevgili okur :
- Öncelikle tüm malzemeleri aşk ile karıştıracağımız derinlikte bir kap bulmalıyız ve sosumuzu hazırlamak için küçük bir tabak ya da kase.
- Var ise kırmızı ya da beyaz lahana turşusundan bir tutam alıp kabımızın tabanına dökelim. Yok ise; bir bebek özlemi ile bilediğimiz bıçağımızdan beyaz yahut kırmızı lahanayı geçirip ince ince kıyalım. O kadar ki, bıçağın keskin yüzü bir meltem gibi hafifçe okşasın lahananın damarsı yüzeyini.
- Sebzelikten özenle seçtiğimiz yeşilliklerden birer tutam koparıp, suyun altında bütün yaralarından ve kirlerinden arınmasına izin verelim. Sonra, ağaçları budayan bir bahçıvan gibi tüm yeşillikleri doğrayıp bir kabın içine alalım ve tuzla ovduğumuz lahanaları yahut ekşi bir samimiyet ile kavanoz kapağından taşan lahana turşularını.
- Akabininde bir Türk Sanat Müziği’nin ruhunuzu ve yeşilliklerinizi yumuşatmasına izin verin; mesela Zeki Müren’den Rüyalarda Buluşuruz..
- Ne varsa eski şarkılarda var farkındalığı ile haşladığımız bir parça tavuğumuzu kabın derinliğinde yer etmiş tüm malzemelerin üzerine tiftikleyelim.
- Yağmur, nasıl serpiliyorsa bulutların arasından kedilerin gıdılarına, çocukların eskimiş okul ayakkabılarına ve sevdalıların yüreklerine öyle serpelim kırdığımız cevizleri malzemelerin üzerine.
- Bir adet biberi de bıçağın keskin olduğu kadar da mağrur yüzeyinden geçirip diğer malzemelerle harmanlayalım, kulağımızda çalıyorken ağrılı bir türkünün nakaratı.
- Tüm sos malzemelerini bir kase ya da küçük bir tabakta karıştırıp, sisli ve yorgun bir ormanı andıran yeşilliklerin üzerine dökelim.
- Birbirine boca ettiğimiz malzemelerin muhteşem ahengini yıllanmış bir çeyiz tabağına koyalım.
- Hanidir kullanmadığımız beyaz yüzü asık ve uçları sararmış masa örtüsüne en sevdiğimiz tabak ve bardakları koyarken silelim var olan bütün hüzünlerimizi, bir öğünlük de olsa sevdiklerimizin yüzlerinden taşan gülüşlerle sıyıralım tabaklarımızın dibinde kalanları ve arkamızdan biri ağlayacak telaşı defolsun yanı başımızdan. Çoğalalım azlıklarımızdan, kesene bereket duaları dudaklarımızdan bahçedeki güllere, soğukta titreyen kedi köpek ve kuşlara, oradan göğün merhametine dağılsın..
Afiyet, bal ve şeker olsun.
Haftaya bir başka tarif ile görüşmek üzere hoşça, özgür ve edebiyat ile kalın efenim.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!