Bu şiir 4 dize olacaktır:
Evsiz bir ev gibiyim
( burada evsiz’lik homeless anlamındadır. Ya da tüm dahiller
içresinde bir hâricî. Hızır’ın yanındaki Musâ belkiyse. 77’deki bir Punk durumu. Punk: Musâ
‘nın âsâsının dünyevî anlamda yılana dönüşmesidir Firavun karşısında. RetroFütüristik / Geç
mişGeleceksel bakarsak: Bir Londra pub’ında
Erkut Tokman’la oturuyorum. Ale içiyorum: IPA. Bir Fransız Çerkes’i giriyor kapıdan. Ve bir
söylev çekiyor: 31 gibi çekiyor söylevi. Sözleri atmık gibi çıkıyor ağzından: Âdem bir treesome
‘cıydı ve O’nun yüzünden düştük bu sokuk yerküreye. Treesome: Âdem – Havvâ – Lilith. Bu ü
çlemeden biz doğduk. Anamızın kim olduğu belli değil bu yüzden. Erkut Tokman’a kalk, gideli
m diyorum. Daha bu şiiri 2020 yılında yazmam gerek. Daha 43 yıl var. Otur diyor, Erkut Tok
man daha bitmedi biran. GeçmişGeleceksel bakarsam: 64 yılında, Paul’le takılıyorum. Beraber
Drive my Car’ı yazıyoruz. 2020’ye gelsene diyorum. Olmaz diyor ancak geliyor. 2020’ye gelir
ken, yolda,
Hızır ve Musâ’yla karşılaşıyoruz tam 82 biterken. Paul şaşırıyor. Elindeki Big Mac’i düşürüyor.
Yerden alıp
Üç kez öpüp ve başıma koyup – yeniden veriyorum Paul’e. Big Mac’i Paul, Hızır’a veriyor. Ve
gan’ım diyor Hızır. Sosunu yalayabilirim ancak. Yalıyor 84’e kadar. Biz 2020’ye gelince yine a
klıma geliyor Evsiz bir ev gibi olduğum. Bir tek, Paul anlıyor beni: Evsiz bir ev gibi olmak: aşk
sız aşık olmak gibi.)
Evin ikinci oğlu gibidir koridor
(burada demek istenen: 2 oğlan her zaman daha azdır tek oğlandan çünkü 2, 1’e ya da TEK’e varmaya çalışır: koridorun odaya kavuşması gibi çünkü hiçbir
Koridor, koridora
çıkmaz.
Gerçi,
Tek > 1. Çünkü 1, tek değildir. 1, 2’yle var olur. Tek, 2’yle yok olur. İçremde, dışrak koridorlar var. Gövdemin dışında uzuyorlar. Evsiz ev’liliğimin odalarında kayboluyorum. Her şey birden iç
rekleşiyor. Bütün odalar dışrak koridorlara açılıyorlar. Herkes koridorlarda yaşıyorlar. Herkes tek ve herkes oğul ve herkes 1956.
Herkes Elvisî birer ergen. Ve herkes erginleşmeye çalışıyor. Erginleşme? İnisiye olmak. Sevdâ da bir erginleşme. Sevdâlanmadan önceki yaşamını reddetme: koridorlar gibi: her koridor başlangıcını yadsır ve vardığı odayı putlaştırır: Tek gibi, oğul gibi, Elvis gibi, aşk gibi)
İnsan bir benzetimdir
(Burada benzetim simülasyondur. İnsan, birazdan, arttırılmış gerçeklik olacak. Karşı çıkıyor Perec. Attırılmış bir gerçekliktir insan. Peki,
kim attırdı? Fransız Çerkes’e karşılık Perec, insanın, Tanrı Atmığı olduğunu düşünüyor. Peki,
bu benzetimliği nasıl yaşayacağız? Arttırılmış Gerçeklik gözlüğünü takıp, evsiz ev’liliğimde donumu çıkarıp
oturma odamda seni seveceğim ancak Sen var mı? Bu benzetimlikte, Sen mevcutsun ancak yoksun. Presence > Existence / Mevcudiyet > Varoluş çünkü yanımda olman için var olmana gerek yok. Mevcut olman yeter bana. Mevcudiyetinin yegâne temeli seni sevmemdir. Seni sevdiğim sürece mevcutsun. Yoksa,
Bir benzetimden başka bir şey değilsin. Sen bir Arttırılmış Gerçeklik Atmığı’sın. Gerçekten daha gerçeksin ancak hakikî ve sahicî değilsin. Olsaydın,
Aşk Atmığı olurdun bir. Ve
Varolman için mevcut olmana gerek olmazdı / kalmazdı. Var olman için Seni Sevmeme gerek olmazdı / kalmazdı. Değil mi, Fly Me to the Moon? In other words, kimse kimseye gebe kalmamalı var olmak için ancak artık insan bir benzetim İnsanSonrası İnsan dönemi için. Belkiyse artık kimseler kimselere Seni Seviyorum diyemeyecek: Seni Hissediyorum diye
cek gözünde attırılmış gerçeklik gözlüğüyle. Bunu, GeçmişGeleceksel olarak, 77 yılında, Erkut Tokman’la konuşmuştuk. O, bütün bunları temellendirmişti. Ben yadsımıştım. Haklı çıktı. Paul de katılmıştı Erkut Tokman’a. 57 yılında ise, Erkut Tokman’ın savını ben temellendiriyordum Elvis’e. Askerliğimi yaparken Niğde Uzay Araştırmaları Işın ve Sınır Bilim Birimi’nde. Ben yedek subay, Elvis er idi. Her dediğimi yer idi. Ancak
Bu konu hariç. )
Aşk yoktur ama mevcuttur
(Burada demek istediğim aşık olmak için aşka gerek yok.)
Şiir Bitti.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!