Hasankeyf’e Hasret – Bi Konuşalım Mı Sanat, Edebiyat ve Hede Hödö Platformu
  • Künye
  • Yazarlar
  • İletişim
Perşembe, Ocak 28, 2021
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
E-Dergi (6. Sayı Çıktı!)
Bi Konuşalım Mı?
-2 °c
Ankara
-2 ° Thu
0 ° Fri
4 ° Sat
6 ° Sun
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Tümü
    • Ekonomi
    • Eleştirel
    • Haberler
    • Siyaset
    SADECE ŞİİR

    SADECE ŞİİR

    Pepsi, Bir Dönem Dünyanın En Büyük Altıncı Donanmasına Sahipti

    Pepsi, Bir Dönem Dünyanın En Büyük Altıncı Donanmasına Sahipti

    Korona Virüs Önlemleri Neticesinde Merkez Bankası Kararları

    Korona Virüs Önlemleri Neticesinde Merkez Bankası Kararları

    Karanlığın Sitemi

    Karanlığın Sitemi

    Münzevi Dergi ve Edebi Riyakârlık

    Münzevi Dergi ve Edebi Riyakârlık

    Başkasının Dermanı, Derdimiz Olmasın!

    Başkasının Dermanı, Derdimiz Olmasın!

    Katil

    Katil

    Yarım Yüzyıllık Beyaz Kan

    Yarım Yüzyıllık Beyaz Kan

    2 Milyon Çocuk İşçi

    2 Milyon Çocuk İşçi

  • Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Görsel Sanatlar
    • Karma Sanatlar
    • Modern Sanat
    • Müzik
    • Sanat Akımları
    • Sanatçılar
    sıfırdan sekize

    sıfırdan sekize

    SADECE ŞİİR

    SADECE ŞİİR

    aynada otopsi – vııı

    aynada otopsi – vııı

    gül parmaklı şafaktan kopup gelen pagan

    gül parmaklı şafaktan kopup gelen pagan

    Efe Elmastaş’tan Samizdat Tarihi Üzerine Fankit

    Efe Elmastaş’tan Samizdat Tarihi Üzerine Fankit

    öpmeden ölünecek şeyler de var

    öpmeden ölünecek şeyler de var

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    geceler bana zulmü öğretiyor

    geceler bana zulmü öğretiyor

    Kavanozlara Bırakılmış Hesaplar

    Kavanozlara Bırakılmış Hesaplar

  • Medya
    • Tümü
    • Biyografi
    • Makale
    • Röportaj

    Mehmet Ulusoy (Carlos) ile Tiyatro, Kültür, Sanat Üzerine

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (4): Yönetmen Ferman NARİN

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (4): Yönetmen Ferman NARİN

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (3): İmgenin Günlüğü Sanatçı Defterleri

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (3): İmgenin Günlüğü Sanatçı Defterleri

    Hakan Badik’ten: Mezarcı

    Hakan Badik’ten: Mezarcı

    2001’inde Dünyanın ve 15’inde Ağustos’un: Kimse Bilemez

    2001’inde Dünyanın ve 15’inde Ağustos’un: Kimse Bilemez

    Bi Liste: Gündemden Uzaklaşmak İçin

    Bi Liste: Gündemden Uzaklaşmak İçin

    Bi Seslendirme: Metin Altıok – Evde Yoklar

    Bi Seslendirme: Metin Altıok – Evde Yoklar

    Bi Seslendirme: Ahmet Erhan – At Avrat Silah

    Bi Seslendirme: Ahmet Erhan – At Avrat Silah

    Bi Seslendirme: Nazım Hikmet – Seninle Artık Düşman Bile Değiliz

    Bi Seslendirme: Nazım Hikmet – Seninle Artık Düşman Bile Değiliz

  • Dijital
    • Tümü
    • E-Spor
    • Oyun
    • Teknoloji
    • Twitch
    Steel Tactics ve SekaEspor’dan Şike İddialarından Sonra Özür Açıklaması

    Steel Tactics ve SekaEspor’dan Şike İddialarından Sonra Özür Açıklaması

    SekaEspor turnuvasında skandal! Steel Tactics’ten oyunculara şike teklifi!

    SekaEspor turnuvasında skandal! Steel Tactics’ten oyunculara şike teklifi!

    Bunu Duydunuz Mu? : Underground Esports League (Türkiye)

    Bunu Duydunuz Mu? : Underground Esports League (Türkiye)

    Riot Games’in Yeni FPS Oyunu: Valorant!

    Riot Games’in Yeni FPS Oyunu: Valorant!

    Ferhat Can Atma ‘Madly’ ile E-Spor Üzerine

    Ferhat Can Atma ‘Madly’ ile E-Spor Üzerine

    Dumbledoge, Zeitnot Hakkında Açıklama Yaptı!

    B100 Games ile Türkiye’deki Oyun Sektörüne Dair Konuştuk

    Profesyonel e-Spor oyuncusu Cihan ”Mean” Battal ile ‘e-Spor’ Üzerine

    Profesyonel e-Spor oyuncusu Cihan ”Mean” Battal ile ‘e-Spor’ Üzerine

    Cyberpunk 2077, Eylül Ayına Ertelendi

    Cyberpunk 2077, Eylül Ayına Ertelendi

  • Eğlence
    • Tümü
    • Dizi
    • Film
    • Mizah
    • Müzik
    Bi Sinema: Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri

    Bi Sinema: Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Liste: Filmiyle Bütünleşmiş 20 Yabancı Şarkı

    Bi Liste: Filmiyle Bütünleşmiş 20 Yabancı Şarkı

    Tanıdık Bir Ütopya: Truman Show

    Tanıdık Bir Ütopya: Truman Show

    Bi Sinema: Arrival (Geliş)

    Bi Sinema: Arrival (Geliş)

    bi liste: içinizdeki çığlığı duymanızı mümkün kılacak x şarkılar

    bi liste: içinizdeki çığlığı duymanızı mümkün kılacak x şarkılar

    Bi Liste: Enstrümental Müzik 50 Hit

    Bi Liste: Enstrümental Müzik 50 Hit

    Bi Sinema: Kız Kardeşler

    Bi Sinema: Kız Kardeşler

    Bi Liste: Dinlerken İçinde Kaybolacağımız Şarkılar

    Bi Liste: Dinlerken İçinde Kaybolacağımız Şarkılar

  • Spor
    • Tümü
    • Takım Sporları
    Melankolik Futbol

    Melankolik Futbol

    Toz Pembe Hayatta Ofsayta Yakalanmak

    Toz Pembe Hayatta Ofsayta Yakalanmak

    Bir Emeklinin Kırmızı Kara Dünyası

    Bir Emeklinin Kırmızı Kara Dünyası

    Beynimdeki Gegenpress, Kalbimdeki Liverpool

    Beynimdeki Gegenpress, Kalbimdeki Liverpool

  • Yaşam
    • Tümü
    • Astroloji
    • Felsefe
    • Kişisel
    • Moda
    • Sağlık
    • Yemek
    Kaçış Bileti

    Kaçış Bileti

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlak Yasası: Immanuel Kant – III. Bölüm

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlak Yasası: Immanuel Kant – III. Bölüm

    Issız Ada: Dünya

    Issız Ada: Dünya

    çaresizliğin, determinizmin, hacı cevher’in felsefe idmanına dair

    çaresizliğin, determinizmin, hacı cevher’in felsefe idmanına dair

    Bi Alıntı: Estela V. Welldon – Anne: Melek mi Yosma mı?

    Bi Alıntı: Estela V. Welldon – Anne: Melek mi Yosma mı?

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlâk Yasası: IMMANUEL KANT – II. Bölüm

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlâk Yasası: IMMANUEL KANT – II. Bölüm

    Defterimden Alıntılar – Bölüm İki: Cioran ve Parçalanma

    Defterimden Alıntılar – Bölüm İki: Cioran ve Parçalanma

    AGORA PHOBUS*

    AGORA PHOBUS*

    Bi Challenge: Determinizmde İnsan Yazgısı Değiştirilebilir Mi?

    Bi Challenge: Determinizmde İnsan Yazgısı Değiştirilebilir Mi?

  • Sepet
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Tümü
    • Ekonomi
    • Eleştirel
    • Haberler
    • Siyaset
    SADECE ŞİİR

    SADECE ŞİİR

    Pepsi, Bir Dönem Dünyanın En Büyük Altıncı Donanmasına Sahipti

    Pepsi, Bir Dönem Dünyanın En Büyük Altıncı Donanmasına Sahipti

    Korona Virüs Önlemleri Neticesinde Merkez Bankası Kararları

    Korona Virüs Önlemleri Neticesinde Merkez Bankası Kararları

    Karanlığın Sitemi

    Karanlığın Sitemi

    Münzevi Dergi ve Edebi Riyakârlık

    Münzevi Dergi ve Edebi Riyakârlık

    Başkasının Dermanı, Derdimiz Olmasın!

    Başkasının Dermanı, Derdimiz Olmasın!

    Katil

    Katil

    Yarım Yüzyıllık Beyaz Kan

    Yarım Yüzyıllık Beyaz Kan

    2 Milyon Çocuk İşçi

    2 Milyon Çocuk İşçi

  • Sanat
    • Tümü
    • Edebiyat
    • Görsel Sanatlar
    • Karma Sanatlar
    • Modern Sanat
    • Müzik
    • Sanat Akımları
    • Sanatçılar
    sıfırdan sekize

    sıfırdan sekize

    SADECE ŞİİR

    SADECE ŞİİR

    aynada otopsi – vııı

    aynada otopsi – vııı

    gül parmaklı şafaktan kopup gelen pagan

    gül parmaklı şafaktan kopup gelen pagan

    Efe Elmastaş’tan Samizdat Tarihi Üzerine Fankit

    Efe Elmastaş’tan Samizdat Tarihi Üzerine Fankit

    öpmeden ölünecek şeyler de var

    öpmeden ölünecek şeyler de var

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    geceler bana zulmü öğretiyor

    geceler bana zulmü öğretiyor

    Kavanozlara Bırakılmış Hesaplar

    Kavanozlara Bırakılmış Hesaplar

  • Medya
    • Tümü
    • Biyografi
    • Makale
    • Röportaj

    Mehmet Ulusoy (Carlos) ile Tiyatro, Kültür, Sanat Üzerine

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (4): Yönetmen Ferman NARİN

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (4): Yönetmen Ferman NARİN

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (3): İmgenin Günlüğü Sanatçı Defterleri

    Sizi Bir Yerden Tanımıyorlar (3): İmgenin Günlüğü Sanatçı Defterleri

    Hakan Badik’ten: Mezarcı

    Hakan Badik’ten: Mezarcı

    2001’inde Dünyanın ve 15’inde Ağustos’un: Kimse Bilemez

    2001’inde Dünyanın ve 15’inde Ağustos’un: Kimse Bilemez

    Bi Liste: Gündemden Uzaklaşmak İçin

    Bi Liste: Gündemden Uzaklaşmak İçin

    Bi Seslendirme: Metin Altıok – Evde Yoklar

    Bi Seslendirme: Metin Altıok – Evde Yoklar

    Bi Seslendirme: Ahmet Erhan – At Avrat Silah

    Bi Seslendirme: Ahmet Erhan – At Avrat Silah

    Bi Seslendirme: Nazım Hikmet – Seninle Artık Düşman Bile Değiliz

    Bi Seslendirme: Nazım Hikmet – Seninle Artık Düşman Bile Değiliz

  • Dijital
    • Tümü
    • E-Spor
    • Oyun
    • Teknoloji
    • Twitch
    Steel Tactics ve SekaEspor’dan Şike İddialarından Sonra Özür Açıklaması

    Steel Tactics ve SekaEspor’dan Şike İddialarından Sonra Özür Açıklaması

    SekaEspor turnuvasında skandal! Steel Tactics’ten oyunculara şike teklifi!

    SekaEspor turnuvasında skandal! Steel Tactics’ten oyunculara şike teklifi!

    Bunu Duydunuz Mu? : Underground Esports League (Türkiye)

    Bunu Duydunuz Mu? : Underground Esports League (Türkiye)

    Riot Games’in Yeni FPS Oyunu: Valorant!

    Riot Games’in Yeni FPS Oyunu: Valorant!

    Ferhat Can Atma ‘Madly’ ile E-Spor Üzerine

    Ferhat Can Atma ‘Madly’ ile E-Spor Üzerine

    Dumbledoge, Zeitnot Hakkında Açıklama Yaptı!

    B100 Games ile Türkiye’deki Oyun Sektörüne Dair Konuştuk

    Profesyonel e-Spor oyuncusu Cihan ”Mean” Battal ile ‘e-Spor’ Üzerine

    Profesyonel e-Spor oyuncusu Cihan ”Mean” Battal ile ‘e-Spor’ Üzerine

    Cyberpunk 2077, Eylül Ayına Ertelendi

    Cyberpunk 2077, Eylül Ayına Ertelendi

  • Eğlence
    • Tümü
    • Dizi
    • Film
    • Mizah
    • Müzik
    Bi Sinema: Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri

    Bi Sinema: Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Sinema: Rosemary’s Baby

    Bi Liste: Filmiyle Bütünleşmiş 20 Yabancı Şarkı

    Bi Liste: Filmiyle Bütünleşmiş 20 Yabancı Şarkı

    Tanıdık Bir Ütopya: Truman Show

    Tanıdık Bir Ütopya: Truman Show

    Bi Sinema: Arrival (Geliş)

    Bi Sinema: Arrival (Geliş)

    bi liste: içinizdeki çığlığı duymanızı mümkün kılacak x şarkılar

    bi liste: içinizdeki çığlığı duymanızı mümkün kılacak x şarkılar

    Bi Liste: Enstrümental Müzik 50 Hit

    Bi Liste: Enstrümental Müzik 50 Hit

    Bi Sinema: Kız Kardeşler

    Bi Sinema: Kız Kardeşler

    Bi Liste: Dinlerken İçinde Kaybolacağımız Şarkılar

    Bi Liste: Dinlerken İçinde Kaybolacağımız Şarkılar

  • Spor
    • Tümü
    • Takım Sporları
    Melankolik Futbol

    Melankolik Futbol

    Toz Pembe Hayatta Ofsayta Yakalanmak

    Toz Pembe Hayatta Ofsayta Yakalanmak

    Bir Emeklinin Kırmızı Kara Dünyası

    Bir Emeklinin Kırmızı Kara Dünyası

    Beynimdeki Gegenpress, Kalbimdeki Liverpool

    Beynimdeki Gegenpress, Kalbimdeki Liverpool

  • Yaşam
    • Tümü
    • Astroloji
    • Felsefe
    • Kişisel
    • Moda
    • Sağlık
    • Yemek
    Kaçış Bileti

    Kaçış Bileti

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlak Yasası: Immanuel Kant – III. Bölüm

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlak Yasası: Immanuel Kant – III. Bölüm

    Issız Ada: Dünya

    Issız Ada: Dünya

    çaresizliğin, determinizmin, hacı cevher’in felsefe idmanına dair

    çaresizliğin, determinizmin, hacı cevher’in felsefe idmanına dair

    Bi Alıntı: Estela V. Welldon – Anne: Melek mi Yosma mı?

    Bi Alıntı: Estela V. Welldon – Anne: Melek mi Yosma mı?

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlâk Yasası: IMMANUEL KANT – II. Bölüm

    Üzerimdeki Yıldızlı Gök ve İçimdeki Ahlâk Yasası: IMMANUEL KANT – II. Bölüm

    Defterimden Alıntılar – Bölüm İki: Cioran ve Parçalanma

    Defterimden Alıntılar – Bölüm İki: Cioran ve Parçalanma

    AGORA PHOBUS*

    AGORA PHOBUS*

    Bi Challenge: Determinizmde İnsan Yazgısı Değiştirilebilir Mi?

    Bi Challenge: Determinizmde İnsan Yazgısı Değiştirilebilir Mi?

  • Sepet
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Bi Konuşalım Mı Sanat, Edebiyat ve Hede Hödö Platformu
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Home Sanat Edebiyat

Hasankeyf’e Hasret

yazan sirac.demirr
Mayıs 8, 2020
içinde Edebiyat, Sanat
0 0
0
Hasankeyf’e Hasret
0
SHARES
152
VIEWS
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşE-Mail ile Paylaş

 

Güneş kapı aralığında dantel ipliği gibi incelip süzülmüştü. Üstelik perdeler kapalı olmasına kapalıydı lakin, odanın içerisindeki her şey görünür çıplaklığıyla bana bakıyordu. Saate baktığımda geç kaldığımı fark edince kahvaltı yapmadan çıktım, bu kadar geç kalmama rağmen ofisten aramamışlardı beni. Her gün uykumu bölen telefonun titreyen sesiyle uyanmadığıma bir yandan seviniyor, bir yandan da merak ediyordum.

 

Tarlabaşı’ndan Kadıköy’e gitmem zaman alacaktı. Rüzgarın naifliğini yüzümde hissederek, başı boş bir şekilde yürümeye başladım.  İnce belli, kara ve uzun saçları topuğuna kadar gelen güzel kadın, hep aynı havasıyla pastaneden çıkıp yürüyordu. Yanık tunç tenli, kara ve iri gözlü İsmail abi ise elmaları süt beyazı bir mendille patlatıyordu manavında. Tarlabaşı, İstanbul’un karmaşık ve büyülü bir semtidir. Küçüktür ama dünyadır; genişliği, büyüsü, insanı, çeşitliliği sonsuzdur. Kız Kulesi’ne karşı çayımı yudumluyordum ki: ‘’Müdür bey, sizi acilen ofise çağırıyor.’’  dedi, telefondaki cılız sesli sekreter.

 

İlkokulda yapıp sınıf panosuna astığımız yeşil çimenli, kocaman güneşli, büyük ağaçları ve kuşları olan, kırmızı kiremitli evlere sahip resimler gibi acemi ve yavaş bir hayatın beni sarmasını istiyordum. Kendinden bıkkın bir ihtiyar gibi yürümeye başladım. Geçmişte yaşamak isterdim. Geçmişe duyduğum bu özlem, insanlara ya da yaşanmışlığa değil de hayatın bu kadar hızlı akmadığı zamanlaraydı.

 

 

Uluslararası bir konferans için altı kişilik bir ekip ile Mardin’e gitmemiz gerektiğini söyledi müdür.

‘’Elif, Ceylan, Emel, Mustafa, Mehmet ve sen, yarın ilk uçakla Mardin’e gidiyorsunuz. Biletleriniz burada, kalacağınız otelde yeriniz hazır. Havaalanında Heviya Hanım karşılayacak sizi, bir hafta süre boyunca da sizinle ilgilenecek.’’

‘’Sorusu olan var mı?’’

Dünden hazırlıklı bir ses tonuyla ve koro halinde:

‘’Yok, müdürüm.’’ dediler.

Ne olduğunu anlamadan şaşkın bir şekilde müdüre bakınca, Mehmet koluma girip:

‘’Hadi, ben sana yolda anlatırım.’’ dedi.

 

O gün hazırlıkları yapmak için hepimiz izinliydik. Eve gidip bavulumu hazırladım. Mehmet ve Mustafa ile birlikte havaalanına gidecektik sabah. Diğer arkadaşlarımız, bizden daha hazırlıklı ve heyecanlıydı.Ceylan, ilk defe Mardin’e gideceğini söylüyor, hep gitmek isteyip bir türlü fırsat bulamadığından yakınıyordu. Emel, üniversitede kaldığı yurttan arkadaşları ile gittiğini söylüyor, Mehmet ise askerliği Mardin’ de bir sınır karakolunda yaptığını ama Mardin’ i hiç görmediğinden dert yanıyordu. Elif, Mehmet’in koluna girerek:

‘’Olsun canım , bu sefer birlikte görmüş oluruz.’’ dedi. Mehmet ile Elif, nişanlıydı ve bu yıl düğünleri olacaktı.

 

Mardin’e indiğimizde, saat bire geliyordu. Mardin’in güzelliğinden konuya girip sıcaklığından dert yanmaya başlamıştı Mehmet. Tanışma faslından sonra Heviya Hanım :

‘’Mardin, Venedik ve Kudüs ile birlikte, dünya üzerinde tamamı sit olan ve dokusu bozulmamış üç kentten biri. Günümüzde kullanılan adı ise Arapça kaynaklarda geçen Maridin’den gelmektedir.’’ dedi.

 

Heviya Hanım, Almanya’da doğup büyümüş ve  iyi bir eğitim görmüş biriydi. Almanya’da çok iyi bir kariyere sahip olmasına rağmen her şeyi bırakıp beş yıl önce Mardin’e yerleşmiş, geniş bir genel kültür bilgisine sahip olmakla birlikte Mardin’e aşık güzel bir Süryani kadındı.

‘’Peki Heviya ne demek?’’ dedi Elif.

‘’Heviya, umut demek. Ama şapkalı ‘e’ ile. ‘’

‘’Bize en çok lazım olan şey.’’ dedi Ceylan. Sesinde, kırılmış cam parçalarının keskinliği vardı.

 

Birçok sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar, akademisyenlerin, siyasi parti üyeleri ve gazetecilerin olduğu geniş katılımlı bir programdı. İkinci gün, arkadaşları bırakıp kendimi Mardin’in tarih kokan sokaklarına attım. Heviya Hanım, o gün bana eşlik ediyordu. Mardin’in geçmişe meydan okuyan, alınlarında kırmızı çizgiler olan taş sokaklarında insanlardan, hayattan, cinayetlerden, aşklardan habersiz, hayatın akışına ayak uydurmaya çalışırcasına hızlı adımlarla bir yerlere yetişmeye çalışırken kendilerine yabancılaşan insanlar korkutuyordu beni. Heviya Hanım, bunları fark etmiş olacak ki:

‘’Orada olduğumda her şeyden uzaklaşıp kendimi dinlediğim, benim için kutsal olan bir yer var. Görmek ister misin?’’ dedi. ‘’Tabi, isterim.’’ deyince, arabasıyla çıktık yola. Deyrüzzaferân avlusunda bizi manastırın baş rahibi karşıladı. Heviya Hanım, kendi evindeymiş gibi rahattı. Rahibin ona çok daha sıcak davranmasını, şimdi daha iyi anlamıştım.

Süryani şarabını ilk defa o gün içmiştim. Rahip Gabriel Efendi, bana dönüp manastırdan bahsetmeye başladı:

‘’Burası, Süryanilerin önemli merkezlerinden bir tanesidir. Manastırın içinde – sizin de gördüğünüz –  Süryanice İncil ve kutsal taş bulunur. İlk tıp fakültesi, burada kurulmuştur. Bir diğer önemli özelliği ise elli iki  Süryani Patriği’nin mezarlarının bulunmasıdır. Burada çocuklara dersler vererek, kendimizi unutturmamaya çalışıyoruz. Benliğimizin gücü, yalnızca özgürlüğümüzden değil, tarihten ve hatıralardan gelir.  Burada da tarihimizin bir yansıması-hatıralarımız- saklı. Ve kendini tanımak için özüne dönmen gerekir.’’ dedi.

Kendimi unutup hiç bir şey olmamış gibi davranmak, –herkes gibi-  iliklerimi sızlatıyordu.

Özüne dönmek…

 

Güneş, Mardin’i terk etmek üzereyken tekrardan yola çıkıp merkeze geldik.

‘’Neredesin abi ya? Arıyoruz, telefonun kapalı. Habersiz çıkıp kayboldun ortalıktan, ne yapmaya çalışıyorsun?’’ dedi Mehmet, sinirli olduğunu görünce hiçbir şey demedim, haklıydı. Heviya Hanım, durumu anlatınca bu sefer arkadaşlar da manastıra gitmek istediler.

 

Hasankeyf ‘e uzun zamandan beri meraklıydım, sular altında girmeden görmek istiyordum. Ne kadar haber yapmaya çalışsam da gazetemizde ancak üçüncü sayfalarda kendine yer buluyordu. Hasankeyf’e ilk defa bu kadar yaklaşmışken, sulara gömülü çığlıklarını duyup duymamak arasında uzun bir kararsızlık süreci geçirdikten  sonra – sevdiğin birini morgda görme isteği gibi – bir acı istekle çıktım yola. Önce Midyat’a, daha sonra Hasankeyf’e doğru gitmek için kiraladığım tozlu turuncu arabanın, teybi olduğunu yolun yarısında fark ettiğimde açtım:

‘’ Yerimiz, yurdumuz, toprağımız yok oluyor ebediyen,

   evimiz, yuvamız biricik ocağımız gidiyor elden,

   uyan, uyan, uyan, uyan

   koy elini kalbine geç olmadan

   bu yolun sonu yokuştur deme

   dağları aşarız eğer inanırsan…

   her şey mümkün, eğer inanırsan. ’’ diye haykırıyordu, Tarkan.

 

Sabah, güneşin kızıllığı altında dinginliği ile akmaya çalışıyordu Hasankeyf’in kimsesiz suyu. Sessizliği iş makineleri bozuyordu. Toprak terasta oturan amca, yabancılığımı görmüş olacak ki yanına çağırıp kim olduğumu, nereden geldiğimi, burada ne yaptığımı soruyordu. Uzun uzun konuşmuştuk.  Hasankeyf deyince, iş makinelerine dalan gözleri, ailesinden ilk defa ayrılıp yatılı okula giden yoksul bir çocuğun gözleri gibi baktı. Birden titreyerek uzun soluklu bir küfür etti, ağzına oturan sıralı küfürlere bakınca buna alışık olduğu belli oluyordu.

 

‘’Çok uzun yıllar, zorunlu olarak İsveç’ te yaşadım, evlenmek zorunda kaldım. Çocuklarım oldu, daha fazla sorumluluk oldu ve doğduğum topraklara geri dönüşüm, daha da gecikti. Siyasi ve toplumsal baskılara ve ayrımcılıklara dayanamayıp İsveç’e yerleştiğimde  on dokuz yaşındaydım. Okumak ve araştırmak benim için bir tutkuydu. Eğitimime Stockholm Üniversitesi’nde devam ettim daha sonra. Türkiye ve dedelerimin doğduğu bu topraklar üzerine gerçekleştirilen uluslararası sempozyum ve projelerde yer aldım. Merakına yenik düşüp buralara gelmen beni mutlu etti, iyi ki geldin. Burası, medeniyetlerin beşiği. Yüzyıllardır Kürt, Türk, Ermeni komşularımızla birlikte yaşadılar, yaşadık. Onlar çan sesine, biz ezan sesine alıştık. Alıp veremediğimiz bir şey yoktu, şimdi şu yükselmeye çalışan su tekrar ayıracak bizi.’’  dedi , kırgın bir ses tonuyla.

 

Ağzımda çayın acı tadıyla bir yandan notlarımı alıyorken, bir yandan da sorular soruyordum:

‘’Buranın yerli halkı, Toki ‘nin yaptığı evlere taşınmaya başlamışlar?’’

Yeşillik ve sudan merhum bir dağın eteğinde, toprak tüm çıplaklığıyla bu yaşananlara şahitlik ediyor.

 

 

‘’Bazı tarihi yapıların özel olarak yapılan taşıma araçlarıyla buraya getirildiğini söyledi köylüler?’’

 

‘’Doğrudur. Artuklu Hamamı, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Otlukbeli Savaşı’nda şehit düşen oğlu Zeynel Bey için yaptırdığı bir anıt mezar olan Zeynel Bey Türbesi, Anadolu’daki anıt mezarlı geleneğin ilk örnek olma özelliğini taşıyor. Daha sonra El Rızık Camisi, Sultan Süleyman Koç Cami ve Eyyubi Cami’yi  yukarıda dediğin yeni kurulan Hasankeyf’e taşıdılar; kadın, çoluk-çocuk demeden, ağıtlarımıza aldırış etmeden. Medeniyetlerin doğduğu yer olan Mezopotamya’da bulunan Hasankeyf’in ne zaman kurulduğu, tam olarak bilinemiyor. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hasankeyf, yirmiden fazla kültüre ev sahipliği yapmış: Sasaniler, Moğollar, Eyyubiler, Artuklular, Akkoyunlular ve Safevi egemenliği sonrasında son olarak Osmanlı.

Yetişebiliyor musun?’’

 

‘’Evet, evet. Devam edin lütfen.’’

 

Ötelerden – köprünün olduğu yönden –  bir motorun patpatı ile irkilip, devam etti daha sonra:

‘’Süryanice ‘kifo’ (kaya) kelimesinden türetilmiş ‘kifos’ ve ‘cepha’ isimleriyle anılan ilçenin anlamı, ‘mağaralar şehri’ dir. Osmanlılar zamanında halk arasında da Hasankeyf halini almış ve gönümüze kadar bu isimle kalmış.’’

 

İçeriye seslenerek çayların tazelenmesini istedi. Gözleri dolmuştu Zeyn amcanın. Gözüme çarpan kitabı kastederek:

-Ne okuyorsunuz?

-Su, tutmaya başlayınca insanlar taşınmaya başladılar mecburen. Kahvenin kitaplığındaki kitaplar sahipsiz kalınca, ben de hepsini alıp getirdim, sahiplendim.

-Mehmed Uzun’u tanır mısın?

-Evet, tanıyorum.

-Dinle, bak. Ne diyor: ‘’ İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirine düşman olmamalı. İnsan; bir kimliğe, bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bunda insanın günahı, suçu ne?’’

 

Gözlerime baktı, gömleğinin cebinden sigara paketinden bir dal alıp yaktı. İlk defa fark ettiğim bıyıkları, sigara dumanından turuncumsu bir renk almıştı. Uzun bir süre kaldı öyle, devam edecek sandım ama devam etmek için zihninde el değmemiş cümleler arıyordu sanki.

Biraz önce hayatımda hiç içmediğim bir çay getirdiler. Bu sefer ağzımda acı bir tat yoktu ama bir yerlerimde ağrılar hissediyordum, yorgundum. Gökyüzünün mavisi, yerini kül rengi bulutlara bırakmıştı. Bir ara gökyüzü biraz açılır gibi oldu ama daha sonra tekrar o kara bulutlar geldi. Gökyüzü çöktü ve her bir yanı kapadı, yağmur yağmaya başladı…

‘’Hadi içeriye girelim, burada yağmur inatçıdır.’’ dedi Zeyn amca.

 

Sabah erkenden uyandım; gökyüzü, arınmış lekesiz bir mavilikte yüzüyordu. Zeyn amca uyanmış, aynı yerinde oturmuş, dibi görülmeyen çayını içiyordu.

‘’Günaydın.  Gel gel, bak. Kuşları görüyor musun? Burası, onların göç yollarının üstüydü;  sabah buradan geçerken su içmek için dinlenirler. Baksana, rengarenkler.’’ dedi.

Daha sonra ortalığı bir sessizlik aldı. Gökyüzü, tekrar başıboş kalmıştı. Sanki gökyüzüne şimdiye kadar ne bir kuş uçmuş, ne de bir çığlık yükselmişti. Kuşlar da  gitmişti…

 

 

Heviya Hanım, – diğer arkadaşlardan habersiz –  merak edip peşimden geldi ertesi gün. Geçmişten gelen bir tanışıklığı varmış Zeyn amcayla, Münih’te ‘Türkiye ve Ekolojik Denge’ konulu bir uluslararası programda tanışmışlar. Türkiye, Mardin, Batman aynı dil aynı inanç aynı dışlanmışlık aynı ortak değerlerde birleşince, dostlukları Hasankeyf kadar sağlam köklere sarılmış, buraya kadar gelmiş. Türkiye’ye dönmeden evlenmek istemişler. Zeyn amca ne kadar evlenmek istese de Heviya Hanım, bir ailenin parçalanmasını kabul etmemiş. Daha sonrada Zeyn amca, her şeyi bırakıp özünün olduğu yere Hasankeyf’e yerleşmiş. Heviya Hanım bunu öğrenince o da Türkiye’ye dönmüş ama Zeyn amcadan habersiz. Bugün buraya gelmesinin sebebi… Hissetmiş. Sahi ya, sevmek, hissetmektir.

Hasankeyf’i duyunca atlamış gelmiş ve şimdi üçümüz geçmişin ağırlığı ve geleceğin bilinmezliği ile oturmuş her gün biraz daha yükselen suları izliyoruz.

 

 

Kuşlar tekrar gelir mi?

 

 

 

 

 

Etiketler: Çağdaş Türk EdebiyatıEdebiyatHasankeyfHikayeTürk Edebiyatı

Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!

Abonelikten Çık
sirac.demirr

sirac.demirr

İlgili Gönderiler

sıfırdan sekize
Edebiyat

sıfırdan sekize

Ocak 26, 2021

  balkonumdan içeri çığ gibi  hiç görmediğim bir nehre adıyla sesleniyorum  susuyorum çokça, kaçıyorum  ellerim nasıl uzuyor böyle -anlamsız  eski şehirler geçiveriyor aklımdan  kuytu denen hiçlik...

SADECE ŞİİR
Edebiyat

SADECE ŞİİR

Ocak 19, 2021

  *Bu yazı, Kasım – Aralık 2019 yılında Vurgu Edebiyat dergisinin 3. sayısında yayımlanmıştır.     Popüler Kültür dergileri, son on...

Sonraki Gönderi
her akşam harakiri

her akşam harakiri

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gizlilik Politikası'nı kabul ediyorum.

Önerilen

Bodrum Katında Bodrum Önsözü

Bodrum Katında Bodrum Önsözü

7 ay önce
Kusurlu Cinayetler Senfonisi

Kusurlu Cinayetler Senfonisi

12 ay önce
Facebook Twitter Instagram RSS

Kategoriler

  • Astroloji
  • Bi Konuşalım Mı
  • Biyografi
  • Deneme
  • Dijital
  • Dizi
  • E-Spor
  • Edebiyat
  • Editörün Seçtikleri
  • Eğlence
  • Ekonomi
  • Eleştirel
  • Felsefe
  • Film
  • Görsel Sanatlar
  • Gündem
  • Haberler
  • Karma Sanatlar
  • Kişisel
  • Makale
  • Medya
  • Mizah
  • Moda
  • Modern Sanat
  • Müzik
  • Müzik
  • Öykü
  • Oyun
  • Psikoloji
  • Roman
  • Röportaj
  • Sağlık
  • Sanat
  • Sanat Akımları
  • Sanatçılar
  • Şiir
  • Siyaset
  • Spor
  • Takım Sporları
  • Teknoloji
  • Twitch
  • Yaşam
  • Yemek

Hakkımızda

Öyle kafamıza estikçe her konudan yazıyoruz. Fikirlerinize önem vermiyor ve ölü taklidi yapmaya bayılıyoruz. Ayrıca ayrı yazmadığımız her de, da için de bir fidan dikiyoruz. Daha napalım ?

Bi Konuşalım Mı Ekibi

Copyright © 2019 Bi Konuşalım Mı?, All Rights Reserved.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Gündem
  • Sanat
  • Medya
  • Dijital
  • Eğlence
  • Spor
  • Yaşam
  • Sepet

Copyright © 2019 Bi Konuşalım Mı?, All Rights Reserved.

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifreni Mi Unuttun? Kaydol

Kaydolmak için aşağıdaki formları doldurun

*Websitemize kayıt olarak Şartlar & Koşullar ve Gizlilik Politikası'nı kabul etmiş olursunuz.
Tüm alanlar zorunludur. Giriş

Şifrenizi alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş
Size daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Çerez ayarlarıKABUL ET
Gizlilik & Çerez Politikası

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these cookies, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may have an effect on your browsing experience.
Necessary
Always Enabled

Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.

Non-necessary

Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.

Bu web sitesi çerezleri kullanmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek, kullanılan çerezleri kabul etmiş olursunuz. Çerez Politikalarımızı ziyaret edin.