Kolay Değildir Davut Olmadığını Anlaması Birinin
Herkesin “Dâvut” kesildiği bir çağda, birinin “ben davut değilim” diyebilmesi kolay değildir. İlk önce “Dâvut” olmadığı hakikatiyle yüzleşmesi gerekir insanın. Bu hakikatle yüzleşenin çetrefili derin sıkıntısı da burada ten içine düşmeye başlar. Bu sıkıntıdan kurtulabilmek mümkün değilse de bu sıkıntıyı ifade edebilmek ancak şiirle mümkündür.
Davut olmadığını, olamayacağını yolun başında idrak eden Kazım Baran Yılmaz, hakikati ete kemiğe büründürerek okur karşısına çıkarmış, edebiyat dünyamızın geniş sofrasına koymuştur “davut değilim”le hakikatin sırlarla sınanmış yolculuğu. Altı yıl sonra okuruyla yeni bir kitapla ve kitapta buluşan Yılmaz, hiçbir yere varma telaşı gütmeyen, olduğu yerden de bir beklentisi olmayan bir sesle seslenmektedir okuruna. Kaygının ve durgunluğun annesi hiçbir yere ait olamama duygusu, pek çok örneğe kıyasla bir zorunluluk olarak değil, bilinçli bir tercih olarak kendini göstermektedir Yılmaz’ın metinlerinde.
İmgelerden yeni dünyalar yaratan Yılmaz, dünyayı imgelerden izleyen, imgelerin rüyasına düşenin de aynı manzaradan bu dünyalara keşfe çıkacağı yeni bir pencere inşa ediyor sözcüklerin kolay yutulamayan, ağırlığıyla sınanılan, beyaz uykuları kaçıran ama hiçbir vakit kara bir kuyu veya kutuya sığmayan anlamlarıyla.
Kavgayı bastıramayacak olan kaygının değil, kavgayı yankılayacak olan sözcüklerin omuz omuza verdiği bir dünya “davut değilim.’’
Nokta.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!