önce hangi rengin müsveddesi insan buna karar vermeli
perişan erin mektubundaki ayrılık rujları
rütbesiz anasını aramaya inmiş asi bülbül
mavi suların aile içi şiddetinde örselenmiş yavru yunus
Yusuf’u kaybeden bedevinin arka mahallelerde
arkasını satma telaşı
elastik isyanların yağmur yavaşlarken
militanlarım ölecek kırmızısı
zamansız merhabalar zımparayla eştir eşsiz ikindilerde
namaza değil zamparalığa biat sevdalar koyu erguvanîdir
ergendim nüksederdim küfür kıyamet.
önce hangi çağın artığı insan bunu öğrenmeli
lakırtılar esnasında esas duruşta unuttuğun çelikten sancı
gözleri kanatan akşamüstlerinin habire üzüm ezmesi
birdenbire boğuluveren hüznü sırtlayıp eve getirmek
mide bulantısıyla başlayan baharların sesini kısıp
kapısını işaretlemek
denizin sımsıkı telaşında şahlanan laciverdî
eski dertlerin hepsi siyahî,
erkenden katli vacipti siyasi sevgilinin.
sonra felç inmiş yaşlı şarkıları ziyaret etmeli
şeytantırnağını okşamalı haydut güzün
üç beş hatıra çevirip ömrün vesikalığını
salya sümük göstermek ve gösteriş seven
kas ağrısı hüzünlerde pineklemek..
önce hangi kozmik odada unutuldu yüzün bunu öğrenmeli
sonra toparlayıp gözlerini dağılacağın bir bar aramaya gitmeli.
Eren Şahin
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!