Havada alçak uçuş yapan savaş uçakları. Getto, silahların ve savaş uçaklarının çıkardığı sesle yankılanıyor. Gettonun birkaç bölgesinde halk, kendini hükümetin verdiği silahlarla savunuyor ama imkânları kısıtlı. Tank, top ve savaş uçaklarına karşı sadece kalaşnikof silahı. Başarmaları pek mümkün görünmüyor ama gettonun kurban gibi beklemeye de niyeti yok.
Mamê, Kirpi, Bozê, Bebê, Şoför ve de diğer gettolu beş genç daha… Mehmet’le konuştukları eski cephane deposunun önünde kazdıkları birkaç mevzideler. – Şoför, tek başına en son mevzide – Depoya gelen yola barikatlar kurmuşlar. Kalpleri tedirginlikle çarparken içlerindeki asi ruh, gurur duyuyor gösterdikleri direnişe. Bir gerginlik hâkim, en ufak bir harekette elleri tetiğe gidecek ve tüm şarjörü boşaltacaklar hareketin olduğunu yöne doğru. Alıp verdikleri nefesi duyuyorlar. Derken barikatlar bir bir kaldırıldığını hissediyorlar. Beklenen, kaçınılmaz an gelmek üzere. Cesur ve iradeli olmak zorundalar. İktidar muhafızları siperlerinin bulunduğu sokağa giriyor. Elleri tetiğe gidiyor ardı ardına. En öndeki iki iktidar muhafızı öldürürken kurşunların çıkardığı sesler, kulaklarına kusurlu cinayetler senfonisi olarak geliyor. Kusurlu cinayetler senfonisi… Kurşunlar, belli bir ritim ile çıkıyor gibi namludan. Bir sanatsal faaliyetteler gibi. Bebê, orkestra şefi gibi hissediyor ve orkestrasını kusursuz bir şekilde yönetiyor. Derken kusurlu cinayetler senfonisine kaptırıyor kendini. Elleri tetikte değil de bir piyanonun tuşlarında gibi. Çok nazik ve zarifçe basıyor piyanonun tuşlarına. Kendinden geçip mest olurken bir piyano tuşunu incittiğini düşünüyor zihninde; çünkü ruhuna, bedenine bir acı saplanıyor. İncittiğini sandığı piyano tuşu, kalbine saplanan bir keskin nişancının kurşunu. Bir sofi gibi huzurla doluyor son nefisini verirken. Direnerek ölmenin mutluluğunu hissediyor benliğinde, o son nefesini alıp verdiğinde. Ölümü çeviriyor diriliş hayatına.[1]
[1] Sezai Karakoç şiirinden alıntıdır.
Ölüm, yağmur olup yağıyor gettoya en gaddar haliyle. Her evde ceset, her evde matem. Gökyüzü, kefen oluyor ölülere. Sığınıp dua ettikleri tanrı nerede? Savaş uçakları, gelişi güzel bombalarken halkı, halk biçare, halk sığınaklarda.
Savaş uçağının bombaladığı son yer oluyor kusurlu cinayetler senfonisinin çaldığı sokak ve direnişçiler ölüyor, biri ise hayatta kalabilmek için ölü taklidi yapıyor. Şoför, henüz genç bir delikanlı ve hayatta kalmasının tek yolu da bu. Ölü gibi uzanıp nefes alıp vermeyi bırakmak, iktidar muhafızları sokağı terk edene kadar. Devletin bekası için insanlar ölebilir, buna iktidar muhafızları da dahil. [1]Çok fazla kalmıyor orada iktidar muhafızları, sokağın tekrar bombalanma ihtimali var. Şoför hafifçe doğruluyor, tüm arkadaşlarının öldüğünü fark ediyor ve o andan itibaren ruhundan çekiliyor güzelliklere olan inancı. Gizlice kazılan sığınakların birine gidiyor, ruhu ateşten bir buz.
[1] Ah Muhsin Ünlü’nün şiirinden alıntıdır.
İktidar muhafızlarının gettoyu yakıp yıkması ve binlerce masum insanın ölmesi, bir hafta gibi kısa bir sürede oldu. Hükümet, politikası doğrultusunda istediğini aldığını varsaydı. Gettoyu kendisine yakın firmalar tarafından yeniden inşa ettirdi, devlet başkanı bu yeniden inşa sürecinde kendi cebini de doldurmayı ihmal etmedi. Devlet, ekonomik yük olarak gördüğü getto halkının nüfuzunu azalttı ama hükümetin ön göremediği bir şey oldu. Hedefledikleri kadar getto halkını yok edemeyince, büyük acılar yaşattığı getto halkının oylarıyla bir yıl sonra devrildi baştaki hükümet ve iktidara gelen yeni hükümetin ilk işi ise eski devlet başkanını halka ihanet suçundan yargılamak oldu ve getto halkından özür diledi. Daha sonra ise getto adını resmi kayıtlardan attırdı. Savaştan ötürü bölgeye Cehennem Mahallesi adı kondu. Duvarların üstündeki elektrik yüklü tel örgüler söküldü, diğer bölgelere geçiş hakkı tanındı, bölgeye giriş çıkış serbest hale geldi. Hayatta kalan bölge insanı eğitildi ve nitelikli eleman olarak istihdam edildi. Diğer bölgelere göre hâlâ geri kalmış bir bölge sayılsa da insani bir şekilde, özgürce, hukukun güvencesinde ve demokrasi çatısı altında yaşadı bölge insanı.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!