Popüler dergiler, popüler dergiler…
Biliyorum, okur olarak bu konu üzerine yeni bir eleştiri yazısı daha okumanın kabak tadı verdiğinin farkındayım. İnanın yazması, okumasından daha zor ama bu dergilerin edebiyat dünyamıza verdiği tahribatın örneklerini göstermekten ve üzerine gitmekten geri durulmaması lazım. Sürekli güncellenen ve sonu gelmeyen bu tip işlerin arkasındaki problemli zihniyetin ipliğini, çıkmak istediği pazara dökmek gerektiğini düşünüyorum. Sesini yükseltenin ve hakaret edenin kendini galip saydığı bir zamanın çıktıları olarak, bu tür durumları sineye çekmenin daha büyük sorunları doğuracağını gözlemliyorum. En azından karşılaştığım pratikler, bana bunu gösteriyor.
Münzevi Sanat Dergisi, geçtiğimiz ay yayın hayatına başlamış ve popüler algı üzerinden kendine faaliyet alanı örmeye çalışan bir dergi. Şimdilerde ikinci sayısı çıkacak olan bu yayın, instagram etiketlemelerinde önüme çıkmasıyla dikkatimi çekti. Malum dergi, yayınladığı görselde çıkacak ikinci sayılarında Ahmet Telli’nin herkes tarafından bilinen, hatta bir kitabına da ismini vermiş olan ‘Su Çürüdü’ isimli şiirini yayınlayacağını beyan etmiş. Meğer aynı dergi, çıkacak sayısında Şükrü Erbaş’ı da bilinen bir şiiriyle konuk edecekmiş ve röportajını yayınlayacakmış.
Popüler dergilerin vefat etmiş veya hayatta olan, küçücük bir piyasa karşılığı mevcut herkesi matbu bir yayın altında, çuvala sokuşturur gibi yüzeysel bir yaklaşımla pazarladığını biliyoruz. Açıkça ifade etmem gerekirse; hangi edebi yayın olursa olsun, ülkemizde bu derece bilinen şairlerimizin/yazarlarımızın akıllara kazınmış, bir Google aramasıyla kolayca, hem de birçok yerden okunabilecek metinlerini yayınlamada edebi bir çaba göremiyorum. Ünlü isimlerin arkasına yaslanarak dergi kapaklarına taşıyan, bu bilinirlik üzerinden satış gayesine tutuşan küçük/büyük dergi sahiplerinin bahsettikleri ölçüde bir ‘edebiyat gayreti’ içinde olduklarını düşünmediğimi belirtmeliyim. ‘Emek’ olgusu üzerinden vicdan kasarak girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları, hayli komik duruyor.
Neyse, bu malum derginin malum görselini tenkit amacıyla şöyle bir yorum yazdım:
‘’ Kaç yıllık şiir! Ahmet Telli’yi bilen adam, bu şiiri için neden alsın? Herkes, biliyor. Komik ya! ‘’
Bu yorumdan sonra derginin genel yayın yönetmeni olduğunu tahmin ettiğim Tuğçe Güngör’ün @tugcegungorurinsallah isimli hesabından mesajlar aldım. Öncesinde ya da sonrasında ne bir yorum, ne de bir cevap yazdım. Aynen paylaşıyorum.
Öncelikle söylemeliyim ki; Ahmet Telli’nin, – en azından instagram görsellerinden gördüğümüz kadarıyla – bir röportajı yok. Tabii dergi sahibi olan şahıs, içine düştüğü absürt durumu düşünüp de şiirin yanına bir iki soru iliştirme kurnazlığını akıl etmezse… Elbet bu mesajdan sonra yorumumun Münzevi Dergi tarafından silindiğini tahmin edersiniz.
Yazılan mesaja dair söylenecek çok söz varsa da tadında bırakmak, en iyisi. Takkenin düşüp kelin göründüğü kanaatindeyim. Şahsi tavsiyem; edebi kostümlere bürünmüş, popüler dergi zihniyetiyle iş tutan ve birbirinin benzeri yayınlara itibar etmeyiniz. Hele ki arkasında böyle ‘güçlü bir sağduyu’ varsa.
Efe Elmastaş
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!