gecekondu kalbinizden kurtulmak ümidiyle
kolladığım gecelerde iplerle anlaştım.
kendimle ortağı olsun diye
ağacına boyun eğmemiş dallarla buluştum.
gündüzler hayat kadar piyon ararken kendine
şah damarımdan yakın kurtuluşumu
kutlamak istedim ay ışığında
renkli ipte sallanan neşeli bir boyunla!
aranızda güldüğüm bütün anlarda
ben buraya ait değilim’ diye bağırırken
çok denedim içimin gürültüsünü bastırmayı.
yedi yaşımdan beri dilim döndüğünce
yarın daha güzel olacak diye sayıkladım
hiçbir yarın dünden daha güzel olmadı!
yedi yaşımdan beri itinayla her gün
kendimle ne yapacağımı bilemezken ben
çabuk sevildiğim kadınlara nasıl ispatlayayım?
bu çağa zerremle kaybettiğimi
aptal yükselişimi omzuna basmakla zanneden
ucuz masa dostlarımı nasıl ikna edeyim?
rüyalarıma bile sığamadığımı
gözaltlarımdan anlamayan herkese
nasıl inandırayım
dünyanın en acınası hissinin
birine üzgün olduğunu anlatmak olduğunu!
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!