Yerini bulamayan mektuplar yazıyordum
Göğün toprağa ağladığı zamana
Kendine inanmış her göle yerleşen ışığa
Uzaklarda bir yere ektim sessizliğimi
O kuyuya çocuk olmayı ben seçmedim
Kayıp parçalar gibi çalındı üstümden hayat
Elinde yıkıntıdan çıkmış bavulla
Hep bir intihara yakıştı dünya
Başka yapraklara açıldı bahçeler ve sular
Büyük ateşler yaktı susarak ölenler ve
Kafiye olmaya gecikenler
Yeniden üzüleyim hünerleri azaldı insanların
Kıyıya inmeden suyu uğurlayanların günah oldu oyuncakları
Su uyudu bahçe uyanmadı hiç zaman
Kendimi kendime ağırlattığımda
Üzerimde sustukça eskiyen bir elbise rengi benim değil
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!