Samet’e, Eren’e ve ikinci odaya
Hüznün gölgesinde şaraplı bir gece
Üsküdar’da üç yalnızlı bir evde
-birinci oda-
En kalabası odaların
Sevmeksiz dokunuşu arsız gündüzlerin
Tendeki başıboş sızı
Penceresi daracık yüreklere açılıveren
Koşuşturmaların bozgun acemisi
Sıkışmış göğsünde
O sorumluluk cenderesi ki
İflah olmaz umutların yapayalnız serserisi.
-ikinci oda-
Tıkıştırılmış yalnızlıklar çaylağı
Sancısını yüreğinde usul usul büyüten çocuk
İçindeki ağrısından olmaz düşleri yudumlayan
Sevdalar arsızı, hep bir gitmekler müptelası
Gözleri yapyalnız bir çayır, kederli bir derinlik
Dilini eski şarkılarda yontan bir dalgınlık.
-üçüncü oda-
Yalnızlığın en keşmekeş odası
Alkolle sarmaş dalaşta
Gülmekler yakışığı, incelikler sağanağı
Uzunca bir saç teli dağınık yatağında
Sakalının ucunda gencecik yalnızlığı
Yıldızlardan yetim bir öpüş çalma telaşında
Penceresi hüzünlü bir şamataya eğimli
Aşina ellerinin maharetine sözünün kırığına aşina.
Hüznün gölgesinde şaraplı bir gece
Üsküdar’da üç yalnızlı bir evde
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!