Seni tanımlamayı reddetti fizik kuralları.
Beni zaten tanımsız buldu.
Aşk değildi, saplantı mıydı acaba ? Kalbimin ortasına saplanmış gibi. Koşacak bir sürü yol varken sana koşmuşum, yolun kapalı.
Çalacak bir çok kapı varken senin kapını çalmışım, kapın kilitli..
O halde yoldan da evden de geri dönüyorum, hem de hiç kederlenmeden. Neden kederleneyim ki ? Beni defalarca yıkmana izin verdim yeteri kadar .
Bir kaos yaratıp beni tam ortasında bırakıp gittiğinde anlamış olmam gerekiyordu.Bu nasıl bişey biliyor musun ?Evi ateşe verip kaçmamak. Ev yandı, bu yangında bir tek ben tutuştum. Sen neredeydin ?
Bir kibrit de sen çakıyordun o sıra, tek bir parçam kalmasın diye elinden geleni yapıyordun.
Hiç sevmedin. Evdeki masayı sevdin, televizyonu, arabanın önünde sallanan aptal oyuncağı bile sevdin. İnan artık umursamıyorum, artık ben de bitirdim. Bu kalp benim,artık izin vermiyorum, bende esamen dahi kalmadı. Ama bir gün masa kırıldığında, televizyon bozulduğunda, o aptal oyuncağın ipi koptuğunda geri gelme.
Bu sefer kapalı yollar kilitli kapılar olmayacak; kocaman duvarlar ördüm sana, çiçek yeşermeyen.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!