Duygudurum bozukluğu ve manik depresif kişilik bozukluğu adıyla geçen, çağımızda basit bir grip kadar yaygın olan ama tam manasıyla iyileşemeyen bir psikolojik sorun “bipolar bozukluk”.
Duygularınızın ve düşüncelerinizin zıt kutupları arasında dalgalanmalar yaşanmasıyla ortaya çıkıyor ve bu rahatsızlığa sahip kişiler arasında farklılıklar gösterebiliyor.
Mani evresi hastalığın daha hareketli ve aktif dönemiyken, depresif dönemi daha içe dönük ve depresyonla iç içe geçiyor.
Çağımızda oldukça sık rastlanan bu rahatsızlık farkına varmasanız bile sizde de olabilir. Ama başlangıç evresinde ama ilerlemiş evrelerde.
[section label=”Dalgalanmalar”]
Dalgalanmalar..
Fazla neşeli veya fazla mutsuz olmanız gün içerisinde gayet doğal bir olaydır. Ama bunların sıklığı artıyorsa veya mutluyken birden mutsuz bir ruh haline geçiş yapabiliyorsanız
sizde de bu hastalığın belirtileri görülebilir. Takıntılı ruh bir haline sahipseniz ve en ufak olağan şeyleri bile sürekli düşünüp mutsuz bir ruh haline giriyorsanız bu da bipolar
bozukluğa işaret olabilir. Bu ruh halinizin bozuklukları dışarıya madde bağımlılığı şeklinde de yansıyabilir(en basitinden sigara bile bunlara bir örnek).
Uyku düzeniniz bile bu ruh hallerinize göre şekillenmeye başlar. Hastalığın mani halindeyken günlük çok az uykular bile size yetecekken, depresyon evrelerinde hiç uyanmak istemeyebilirsiniz.
Mani halindeyken başladığınız işleri, depresif dönemde tamamen yarım bırakabilirsiniz. Ani ve mantıksız kararlar verebilirsiniz. Örneğin aniden işten ayrılıp ekonomik durumunuzu
etkileyebilecek kararlar veriyor ve sonrasında buna kendiniz bile anlam veremiyorsanız bu da bu hastalığa bir işaret olabilir. Odak ve dikkat problemleriniz de, depresif dönemlerde
neredeyse imkansız hale gelecektir. Çok seri düşünüp, seri konuşmaya başlamak da depresif halinizin aksine mani evresini işaret ediyor. Ani duygu patlamalarıyla çekingen ruh halinden
nedensiz bir şekilde sinirli ve etrafa bunu belli eden bir ruh haline girebilirsiniz. Ya da yine depresif evrede, her şeyden alınan bir ruh haline bürünebilirisiniz.
Ani özgüven ve egoist tavırlar sergileyip, ani kendinizden nefret eden ve özgüven eksikliği yaşayan bir bireye dönüşebilirisiniz.
Bunlar sadece bazı belirtiler ve arada sırada bu davranışlara girmeniz normal bir birey olduğunuzu gösterebilir. Ama eğer bu durumları sıklıkla yaşıyorsanız sizde de bipolar bozukluk olabilir.
[section label=”Basamaklar”]
Basamaklar..
Bipolar bozukluk; başlangıç evrelerinde sizin veya çevrenizin bile fark etmeyeceği düzeylerde olabilir. İlerleyen veya son evrelerde ise hastanede sizi yatılı tedavi görmeye kadar bile sürükleyebilir.
O yüzden fark edildiği andan itibaren, özenilen bir hastalık olmaktan ziyade, önlem almanız gereken bir hastalıktır. Bireyin ama uzman kontrolünde ama çeşitli desteklerle bu soruna
bir çözüm bulması gerekir. Ayrıca bipolar bozukluk genetik de olabilmektedir. Eğer ailenizde bu tip ruhsal sorunlar yaşayan bireyler varsa sizde de bulunma olasığı diğer insanlara göre
daha yüksektir.
[section label=”Beynin Korunma Mekanizması”]
Beynin Korunma Mekanizması..
Her ruhsal bozukluk, aslında bir sorundan çok, sorunlara karşı beynin kendini koruma mekanizmasını devreye sokmasından sonra oluşur. Ve hastalığın ilerlemesi demek de beynin bu
mekanizmayı dallandırıp budaklandırarak sizi gerçeklikten soyutlayıp, bir sanal gerçekliğe sokma çabasıdır. Yani aslında her ruhsal problem, bir koruma mekanizmasının ürünüdür
ve çok olağan karşılanmalıdır. Ağır bir ruhsal karmaşadan çıkan beyin, kendisince en uygunu düşünüp ona göre kendini düzenlemeye odaklanır. Ve buna dayanarak söyleyebiliriz ki,
aslında “normal bir ruh haline sahip” insan diye bir şey yoktur, ve her kavramda olduğu gibi sadece görecelidir. Unutmayın ki, ruhsal sorunlarınız için çözüm psikologlar değil
aslında kendinizsiniz ve psikologlar sadece bu yolda ilerlerken size yardımcı olan birer rehber veya sizi bu yolda ilerletebilecek birer basamak. Antideprasanlardan önce kendi
içinizdeki gerçekliği görmeniz sizin için her açıdan çok daha iyi olacaktır.
[section label=”Düzensizlik İçindeki Düzen”]
Düzensizlik İçindeki Düzen..
Her türlü psikolojik sorunun sizden alabileceği büyük şeyler haricinde size katabileceği farklılıklar da mevcuttur. Bunu sakın pollyannacılık olarak düşünmeyelim veya bardağa dolu tarafından bakmak.
Ama ruhsal problemlerinizin sizi çıkmaza sürüklemesine izin vermeyin ve daha da içe gömülmeden size katılan farklılıklara tutunarak oradan çıkmaya çalışın.
Türkiye ve Dünya’da aslında çoğu sanatçıda çeşitli ruhsal problemler vardır ve bu rahatsızlıklar sanatlarının başlıca temel taşlarındandır. Öyle ki; bir çoğu bu problemlere sahip olmasa
şuan belki tanınıp sevilebilecek sanatçılar değil de, hayatını başka yönlerde ilerletecek birer birey olacaklardı. O yüzden genellikle sanatla ilgilenen bireylerde hep bir sorun
olma ihtimali yüksektir, ve bu sorunlar beraberinde yaratıcılıktan, farklı kişiliklere kadar çok yönlü bir yelpazeyi oluşturmaya önayak olur.
Bu tür sanatçılara bazı örnekler vermek gerekirse;
SEZEN AKSU
Ünlü sanatçı uzun yıllardır ‘panik atak’ hastalığı tedavisi görüyor. Zaman zaman içini basan, ruhunu daraltan sıkıntılardan kurtulamayan sanatçı, bu hastalığı yenemedi gitti.
MÜNİR ÖZKUL
Şizofreni; bir dönem limanına sığındığı hastalık. Özkul için devreye giren Haldun Taner, ünlü psikiyatr Dr. Süleyman Velioğlu’ndan yardım isteyince, cevabı ilginç olur:
“Bu adamı neden iyi etmek istiyorsunuz? Sanatı ve başarısının nedeni bu yakındığı özellikler. Onları iyi edersek, ortada sağlıklı bir kabuk kalır. Bırakın olduğu gibi devam etsin, şimdi mutsuzlukları içinde mutludur. İyi olursa büsbütün mutsuz olur.”
MEHMET ALİ ERBİL
‘Kaçış Sendromu’ isimli hastalığı nedeniyle bir süre öncesine kadar sık sık hastaneye kaldırılan ünlü şovmen hâlâ sürekli doktor kontrolünde yaşıyor. Üç kez ağırlaşarak tüm sevenlerini korkutan Erbil’in doktoru Jan Klod Kayuka halen ünlü sanatçıya her 28 günlük süre içinde 16 litre ilaç verildiğini söyledi.
NURSELİ İDİZ
Televizyon dünyasının önemli isimlerinden Nurseli İdiz, bipolar duygu durum bozukluğu yaşıyor. Nurseli İdiz, “Bende bipolar bozukluk hastalığı var. Bu hastalığı alkolizim ile karıştırıyorlar, beni yıllarca alkolik ilan ettiler oysa ki ben bu hastalığın pençesindeyim” açıklamasında bulunmuştu.
MARİLYN MONROE
Popüler kültür ikonu Marilyn Monroe, ışıltılı hayatının arka perdesinde, psikolojik problemleriyle baş etmek için alkol ve uyuşturucuya sığınmıştı. Monroe’nun hayatını anlatan belgeselde doktoru Hyman Engelberg, “Marilyn, manik depresifti… Ruh halindeki büyük dalgalanmalar yüzünden çok zor günler geçirdi” diyor.
BRİTNEY SPEARS
Şöhretin yükünü kaldıramayan pop yıldızı Britney Spears, kısa süre önce psikolojik olarak tamamen dibe vurmuştu. Psikolojik yardım alan Spears’a bipolar teşhisi konuldu. Psikolog Robert Butterworth ünlü şarkıcı için “Tutarsız davranışları, ani öfkesi, coşku patlamaları, karar vermekte zorlanması ve sekse olan aşırı ilgisi bipolar olduğunu açıkça gösteriyor” diyor.
SYLVİA PLATH
Amerikalı yazar Sylvia Plath, yazın hayatında olduğu kadar özel hayatında da şiddetli gelgitler ile mücadele etti. şiirleri ile kaotik ruh halini kelimelere döken Plath’e depresyondan daha sonra da bipolar teşhisi kondu. İntiharından sonra yayınlanan günlüklerinde Plath, mutluluk ve mutsuzluğu bir arada yaşadığını, öfkenin ardından çoşkulu bir ruh haline büründüğünü yazmıştı.
MEL GİBSON
Yakışıklı yıldız Mel Gibson, parlak kariyeri ile olduğu kadar özel hayatındaki taşkınlıklarıyla da tanınıyor. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden birçok kez tutuklanan ve rehabilitasyona giden Gibson’ın doktoru, ünlü yıldızın bipolar olduğunu açıkladı. Öfke nöbetleri geçiren, sürekli enerjik ve taşkın bir ruh haline sahip olan Gibson, şu sıralar durulmuş gibi
AXL ROSE
Hard rock’ın efsane grubu Gun ‘N’ Roses’ın solisti Axl Rose, bir dönem ani öfke krizleri geçirdiği, fazla enerjik olduğu ve hatta saatlerce uyumadığı için doktora gittiğinde kendisine bipolar teşhisi konulduğunu bir röportajında söyledi. Hastalığını ciddiye almadığını ve tedavi olmayı reddetiğini de söyleye Axl Rose, mani döneminden hiç de şikayetçi olmadığını itiraf etti.
SİNEAD O’CONNOR
Ünlü müzisyen Sinead O’Connor, “Ben bir manik depresifim. Zaman zaman çok mutluyum. Kimi zaman ise beynimin içinde yankılanan ve sürekli kendimi öldürmemi söyleyen bir ses duyuyorum” diye bir röportajında hastalığını açıkladı. İlaç tedavisi gören O’Connor, aynı röportajında bipolar bozukluk ile yaşamayı öğrenmenin zaman aldığını ve büyük çaba gerektirdiğini söyledi.
RUSSEL BRAND
Aktör ve komedyen Russel Brand ve bipolar hastalığından açıkça bahseden ünlülerden Hiper aktivite ve bipolar teşhisi konulan Brand, bazı günler hiç uyumadığını kimi zaman da yataktan bile çıkmak istemediğini söyledi. Hastalığı ise birbirini tekrarlayan sağanak yağmurlu ve güneşli bir havaya benzetti.
ROBERT DOWNEY JR
Uzun yıllar alkol ve uyuşturucu ile mücadele eden aktör Robert Downey Jr. da bipolar ünlülerden. Psikolog Jerry Donald, karizmatik aktör için “Robert Downey Jr., iki uçlu duygu durum bozukluğuna sahip bazı hastaların yaptığı gibi alkol ve uyuşturucuya yöneldi. Depresyon ve taşkın ruh hali ile başa çıkmak için ne yazık ki yanlış bir yolu tercih etti” diyor.
WİNONA RYDER
Hastalığından bahsederken “Bazı günler kendimi çok iyi hissediyorum ancak ardından büyük bir depresyona sürükleniyorum. O depresif ruh hali, beni hiçbir zaman terk etmiyor” diyor Winona Ryder. Psikolojik destek alan güzel yıldız, bir dönem bipolar hastalığı yüzünden kariyerine ara vererek tedavi gördü.
Bu gönderiye abone olarak, gelecek yeni güncellemelerle ilgili ilk siz haberdar olabilirsiniz!